Mustafa Fevzi Çakmak Kimdir,Hayatı | Biyografi |
Mustafa Fevzi Çakmak Kimdir,Türk mareşali; Türkiye cumhuriyeti kuruluş devrinin Mustafa Kemal ve ismet Paşalardan sonra üçüncü önemli şahsiyeti (İstanbul 1876-1950).
Mustafa Fevzi Çakmak Hayatı
Babası Çakmakoğullarından topçu albayı Ali Bey; annesi Varnalı Müftü Hacı Bekir Efendinin kızı Hasene Hanım.
Beş yaşında Rumelikavağı mahalle mektebine başladı, oradan Sarıyer Hayriye mektebine geçti.
10 Yaşında. Selanik Rüştiye mektebine gitti, bir yıl sonra İstanbul Soğukçeşme askeri Rüştiyesine, 1890’da da Kuleli Askeri idadisine geçti.
Bu sırada müftü dedesi Hacı Bekir Efendiden Arapça, Farsça, fıkıh konularında ders alarak yetiştirildi.
1893’te Harbiye mektebine girdi, orayı bitirince Erkânı Harbiye mektebine geçerek 1898’de mezun oldu.
Stajını bitirince de Metroviçe tümeni kurmay başkanı olarak ilk görevini aldı ((11 nisan 1899).
1901’de kolağası (kıdemli yüzbaşı); 1902’de binbaşı oldu.
Bundan sonra Taşlıca (Sırbistan) mutasarrıflığı ve kumandanlığı (1908), mürettep Kosova kolordusu kurmay başkanlığı (1910) yaptı, o yıl yarbay oldu.
1911’de genel kurmay başkanlığı 5. Şube müdürlüğüne getirildi; İtalya’ya karşı Batı Rumeli’yi savunmak üzere teşkilâtlanan Garp ordusu kurmay başkanı olarak 6 ekim 1911’de İkinci ordu müfettişliği emrine verildi.
9 Mayıs 1912’de Arnavutluk ve Rumeli’nin ıslahı için Dahiliye nazırı Hacı Adil Bey başkanlığında toplanan kurulda görev aldı.
29 Eylül 1912’de, Balkan savaşı seferberliğinin başlangıcında.
Vardar ordusu kumandanlığı harekât şubesi müdürlüğüne tayin edildi.
1913’te İkinci nizamiye tümeni kumandanlığına, albay olarak getirildi.
1915’te Çanakkale cephesinde, geçici olarak Anafartaiar grubu kumandanı oldu ve başarılı hizmetleri sebebiyle çeşitli liyakat, imtiyaz, harp madalyaları ve nişanlar aldı.
Çanakkale harekâtı bitince Doğu cephesinde 2. Kafkas kolordu kumandanlığına tayin edildi (1916).
1917’de önce Diyarbakır 2. Ordu kumandanı; sonra Filistin 7. Ordu kumandanı oldu.
Sina savaşlarındaki hizmetleri sonucunda nişan ve sefer kıdemi alarak ferikliğe (korgeneral) yükseltildi (1918); aynı yıl İstanbul Genelkurmay başkanlığı karargâhına tayin edildi.
Bir yıl sonra 1. Ordu kıtaları müfettişi oldu (1919). 3 Kasım 1919’da Osmanlı devleti hükümeti kararıyla Anadolu’ya gönderilecek heyete katıldı, o yıl Askerî şûra üyesi seçildi.
3 Şubat 1920’de Harbiye nazırı olan Fevzi Paşa,Anadolu’da millî mücadelenin teşkilâtlanması için gerekli silâh, araç ve gereçlerin aktarılmasında önemli hizmetlerde bulundu.
8 Nisan 1920’de Damat Ferit Paşa kabinesinin kurulmasından önce istifa ederek Anadolu’ya geçince, İstanbul hükümeti tarafından Milli kuvvetlerin tertipçi ve teşvikçilerinden sayıldı; rütbesinin kaldırılması, nişanlarının geri alınması ve idamı hakkında ferman çıkarıldı (26 mayıs 1920).
Büyük Millet meclisi tarafından 3 mayıs 1920’de Milli Müdafaa vekilliğine ve Vekiller heyeti başkanlığına seçilen Fevzi Paşa, İkinci İnönü zaferinden sonra birinci ferik (orgeneral) oldu (3 nisan 1921).
Sakarya savaşından önce Genelkurmay başkan vekilliğine getirildi (3 ağustos 1921).
2 temmuz 1922 tarihine kadar aynı zamanda Vekiller heyeti başkanı olarak da görev yaptı.
Sakarya zaferi üzerine Büyük Millet meclisinin kararıyla kendisine mareşallik rütbesi verildi (31 ağustos 1922), 29 ekim 1923’te de asaleten Genelkurmay başkanlığına getirilen Çakmak 1925 yılı sonuna kadar Kozan milletvekilliğini de beraber sürdürdü ve sonra milletvekilliğinden ayrılarak Genelkurmay başkanlığında 1944 yılına kadar kaldı; o yıl yaş haddini doldurduğu İçin emekliye ayrıldı.
Kurtuluş savaşındaki çeşitli hizmetlerinin ardından, Türkiye’de çok partili siyasi hayat başlayınca, mareşal Çakmak bu defa sivil olarak birinci planda yer aldı, önce yeni kurulan Demokrat partiyi destekledi, bu partinin gelişmesine önayak oldu ve 1946 seçimlerinde Demokrat parti listesine bağımsız aday olarak girdi, İstanbul milletvekili seçildi.
Yöneticileri ile bağdaşamadığı için 12 temmuz 1947’de Demokrat partiden ayrıldı ve Millet partisinin kuruluşuna katıldı (19 temmuz 1948); bu partinin şeref başkanı oldu.
Siyasi hayatı askerlik hayatı kadar başarılı geçmeyen mareşal Çakmak, Teşvikiye sağlık yurdunda 10 nisan 1950’de öldüğü zaman cenaze töreni az rastlanan bir kalabalık tarafından, tekbirlerle kaldırıldı; Eyüp mezarlığına defnedildi.
Çakmak’a gösterilen bu büyük ilgi, o günlerin siyasi yorumcuları tarafından Cumhuriyet Halk partisine karşı gösterilen ilk açık direniş olarak yorumlandı ve C.H.P. nin ilk büyük siyasi yenilgisi olarak gösterildi.
Mareşal Çakmak başarılı meslek hayatı boyunca her zaman kendini yetiştirmek için çalışan, iradeli, ahlâklı, faziletli bir insan olarak bilinen çalışkan, alçak gönüllü, sağlam karakterli, imanlı bir kumandan olarak sevildi ve sayıldı.
Garbı Rumeli’nin Suret-i Ziyat ve Balkan Harbinde Garp Cephesi Hakkında Konferanslar (1927), Büyük Harpte Şark Cephesi Hareketleri (1936) adlı iki kitabı vardır.