New York,Tarihi,Coğrafi Özellikleri | Coğrafya Bilgileri |
New York ,(resmi adı New York City, Greater [Büyük] New York da denir), A.B.D.’de (New York evaleti) Atlas okyanusu kıyısında, Hudson ırmağının ağzında, 19.006.798 nüf.
Yüzyıldan uzun süredir ülkenin başlıca maliye, ticaret, moda ve fikir merkezi olan şehir, aynı zamanda ülkenin en önemli giriş limanı ve Birleşmiş Milletler teşkilâtının merkezidir.
New York’un Coğrafi Özellikleri
New York şehri adalardan meydana gelir: başlıca iki adayı (Manhattan ve Staten), üçüncü bir adanın (Brooklyn ve Queens’in yer aldığı Lond îsland) bir kısmını, New York eyaleti topraklarının bir parçasını (Bronx) içine alır. Beş idare bölümüne ayrılır:
1° Bronx, New York eyaletinin karadaki topraklarının en güney ucunda yer alır.
Kuzeyde Westchester, batıda Hudson ırmağı, güneyde East ırmağı, doğuda Eest-chester körfezi ve Pelham körfeziyle sınırlıdır; Manhattan’dan, Hudson ve East ırmaklarını birbirine bağlayan Harlem ırmağı ile ayrılır.
İki bölge arasında ayrıca Spuyten Duyvil koyu da vardır.
İdare bölümü Long İsland Sound’daki, City İsland ve Hart İsland ile East ırmağındaki Riker’s Îsland ve Nort Brother Island’ı da içine alır.
Jamaica körfezindeki adaları da içine alır.
3° Manhattan, batıda Hudson ırmağı (bu kısmına North ırmağı denir), güneyde Yukarı New York körfezi, doğuda East ırmağı (aslında bir gelgit boğazıdır), kuzeyde Harlem ırmağı ve Spuyten Duyvil koyu ile çevrili bir adadır.
East ırmağındaki Welfare (esk. Blackwells) Îsland, Randalls İsland ve Wards Îsland (adalar) ile Kuzeybatı Bronx’taki Marble Hill’i de içine alır.
4° Queens, Long lsland’ın batısında uzanır; kuzeydoğuda Long İsland Sound, kuzey ve batıda East ırmağı, güneybatıda Newtown koyu ve Brooklyn, güneyde Atlas okyanusu, doğuda Nassau idare bölümü ile sınırlıdır. South Brother Island’ı (East ırmağında ada) ve Jamaica körfezindeki birçok adayı da içine alır.
5° Richmond’un büyük kısmı Staten İsland üzerinde uzanır; New Jersey’den, Arthur Kili (batıda) ve Kili van Kull gelgit boğazıyla (kuzeyde) ayrılır.
Kuzeydoğuda Yukarı New York körfezi ile Narrows, güneydoğuda Aşağı New York körfezi ve Ratitan körfeziyle sınırlıdır.
Pralls ve Lake adalarını, Shooters ve Buckwheat adalarının bir kısmını, 1872’de karantina için yapılan Hoffman ve Swinburne sunî adalarını içine alır.
Şehrin sınırları içinde, Yukarı New York körfezinde, federal hükümete bağlı üç ada vardır: 1966’da A.B.D. Kıyı muhafaza teşkilâtına devredilen Governors İsland, Hürriyet heykelinin bulunduğu ada olan Liberty İsland, eskiden en önemli göçmen istasyonu olan Ellis İsland. New York şehri toprakları Arkeolojik çağdan kalma başkalaşmış kayalardan meydana gelir.
Bu sağlam temel, şehirde birçok gökdelen inşaatını kolaylaştırmıştır.
Buzul çağında bugünkü Brooklyn dışında bütün şehir toprakları buzlarla kaplanmıştı.
New york iklimi
Şehir kara ve deniz iklimlerinin ortak etkisi altındadır.
Yağışlı olân iklimde hava sık sık değişir.
Kış sıcaklıkları —15°C’ın altına çok ender düşer; yaz sıcaklıkları genellikle 35 C’ı aşmaz (fakat 30°C’ın üstündeki günlerin sayısı çoktur).
Yıllık yağış ortalaması 106 sm kadardır ve bütün yıla dağılır.
Şehir yılda ortalama 75 sm kar alır.
New York Tarihi
1524 Nisanında, Fransa kralı François I’in hizmetinde çalışan Floransalı Giovanni de Verrazano (Verrazzano), Dauphine adlı gemisiyle New York körfezine girdi.
Bu keşiften sonra, uğranılmayan bölge, yüzyıl sonra yeniden bulundu.
1609 Eylülünde Hollanda Doğu Hindistan şirketinden Henry Hudson adlı bir İngiliz, Half Moon adlı gemisiyle Sandy Hook’u geçti ve Aşağı New York körfezinde demirledi.
Doğuya giden Kuzeybatı geçidini bulmak ve Doğunun efsanevi zenginliklerini keşfetmek amacıyla kuzeye doğru yoluna devam etti; Narrows ve Yukarı körfez yoluyla Manhattan adasını geçti, Hudson ırmağını izleyerek bugünkü Albany’ye geldi.
Hudson’un keşifleri, bölgede avrupalıların ilk olarak devamlı yerleşmesine yol açtı ve Yeni Dünyada Hollandalıların da hak sahibi olmasını sağladı.
Hudson’u karşılayan Kızılderililer, Algonquian dil grubuna bağlıydılar ve gevşek bağlarla biraraya gelen 18 kadar kabilenin kurduğu Wappinger birliğindendirler.
Hudson ve Connecticut ırmakları arasındaki bölgede yaşıyorlardı.
Bu topluluk Brooklyn, Jamaica körfezi, Governors İsland, Staten İsland’ın güney ucu ve Manhattan’ın aşağı ucuna hakim olan Canarsie kızılderililerini, Rechgawawane veya Manhattan’ları (Kuzey Manhattan, Bronx’un bir kısmı ve Westchester’de); Kuzey Westchester’de yaşadıkları sanılan Wecquaesgeekleri ve Queens’in bazı bölgelerinde yaşayan Rockaway’leri kapsıyordu.
Hudson’un ayak bastığı sırada bugünkü New York eyaletinde 1 500 kadar Wappinger’in yaşadığı sanılır.
Hollanda Sömürge Dönemi
Half Moon gemisi 1610 temmuzunda, yerlilerin mallarıyla (özellikle kürk) Hollanda’ya döndü.
Bu yeni imkânların çektiği Hollandalı tüccarlar Mauritius veya North ırmağı (Delaware Yeya South ırmağından ayırmak için bu ad verilmişti) bölgesine başka seferler düzenlediler.
Irmağa Hollandalılar Hudson ırmağı adını verdiler.
Yeni bulunan bölgeye 1611-1614 yılları arasında Adriaen Block, Hendrick Christiaensen ve Comelius Jacobsen May, seferler yaptılar.
Block ve May, Manhattan ve Long İsland kıyılarını keşfettiler.
Block’un Tiger adlı gemisi 1613-1614 kışında bir kaza sonucu Aşağı Manhattan’da yandı.
Baharda Onrust adlı yeni bir gemi yapan Block, 16 tonluk 13 m boyundaki teknesiyle yeniden yola çıktı.
11 Ekim 1614’te Lahey parlamentosu, United New Netherland şirketini kuran tüccarlara üç yıllık sefer izni verdi. Şirkete üç yıl içinde Virginia ile Kanada arasındaki bölgeye dört sefer yapma hakkı tanındı.
3 Haziran 1621’de Hollanda Batı Hindistan şirketine yeni ve daha geniş bir ticaret tekeli verildi.
Şirket 24 yıl için ticaret ve sömürgeleştirme imtiyazını aldığı gibi, kendi işleri Ye bölgeleri için siyasi yönetim hakkını da elde etti.
Yönetim, Ondokuzlar Grubu adlı bir meclisin elindeydi; bunun 18’i hissedarları, biri de parlamentoyu temsil ediyordu, îki yıl süren teşkilâtlama ve hazırlık döneminden sonra şirket, Cornelius Ray’ı New Netherland gemisiyle, yeni sömürgeye gönderdi.
Gemide, çoğu protestan olan 30 kadar aile vardı. Gemi 1624 ilkbaharında yeni sömürgeye vardı.
Kolonların çoğu Fort Orange’ı (bugün Albany) kurdular.
Yalnız sekiz aile Manhattan’da (veya Manhattan’ın ucundaki Nutten-Govemors-İsland’da) kaldı.
May, New Netherland adı verilen koloninin ilk valiliğine tayin edildi.
Şirketin yatırımları, kısa zamanda kâr getirmeğe başladı.
1625’in Ocak ayında William Verhulst, May’ın yerine geçti; kendisine toprağın kolonlar arasında paylaşılmasını denetleme görevi de verilmişti.
Aynı yılın baharında Cryn Fredericksz (bir mühendis) ve birçok aile, bir gemi dolusu canlı hayvanla birlikte New Netherland’a vardı.
Fredericksz’in yardımıyla bir kalenin (Fort Amsterdam), yolların, çiftliklerin ve meskenlerin planları yapıldı.
Yeni sömürge kısa zamanda büyüdü ve 4 mayıs 1626’da Manhattan’a gelen ilk hükümet temsilcisi Peter Mimuit’e genel müdür unvanı verildi.
Minuit’in altı yıllık görev süresi içinde Manhattan (veya o zamanki adıyla New Amsterdam), Hollanda sömürgecilik faaliyetinin merkezi haline geldi.
Fort Orange’daki aileler Ye Delaware’deki kolonlar Manhattan’a taşındı; böylece nüfus 200-300 kişiye yükseldi.
Manhattan adası, 1626 yazında Canarsie kızılderililerinden 60 guldenlik (bugünün 39 dolarına eşdeğerli) ticari mal karşılığı satın alındı.
Mahalli idare, Minuit tarafından yönetildi; kendisine beş üyeli bir meclis ve koopman (polis müdürü ve savcı) danışmanlık yapıyordu.
Sömürgeye daha iyi yön verebilmek için rahip Jonas Michaelius 7 nisan 1628’de Hollanda’dan geldi.
Çalışmaları sonucunda New York’ta Collegiate Reformed Church (Birleşik Reform kilisesi) adlı bugünkü dini kurum meydana geldi.
Çiftlik sahibi patronlar ile Hollanda Batı Hindistan şirketi arasında gayrimeşru kürk ticareti yüzünden çıkan anlaşmazlığı çözemediği için kızan şirket müdürleri, Minuit’i görevinden uzaklaştırdılar.
1633 Martında gelen yeni genel yönetici Wouter Van Twiller, bölgeyi idare etmekten çok kendine toprak satın almakla uğraştı.
Bununla birlikte, ilk kilise binası onun zamanında yapıldı (1633) ve Fort Amsterdam büyütüldü.
1637’de William Kieft, Ondokuzlar Grubu tarafından genel yöneticiliğe getirildi.
Müstebit bir idareci olan Kieft, önce 1639’da bugünkü Queens County’nin hemen hemen tamamını kapsayan bölgeyi Rockaway kızılderililerinden satın aldı.
Ertesi yıl Brooklyn’deki Hollanda mülklerini satın almayı tamamladı.
1639’da Staten adasına yerleşildi.
1639’da Long İsland’a ilk gemi seferi düzenlendi.
Fransız protestanlarının, almanların, ingilizlerin ve hollandalıların göçleri, nüfusun iki kattan çok artarak 1643’te 500’e çıkmasına yol açtı.
Değişik topluluklar sömürgenin karışık havasını artırdı.
New Amsterdam’ı 1643’te ziyaret eden rahip Isaac Jogues (bir fransız cizviti) burada 18 değişik dil konuşulduğunu yazar.
Komşu kızılderililerle çıkan meseleler Kieft’i çok uğraştırdı.
Kızılderililerin Swannaken dedikleri hollandalılar ile yerliler, ticaret yüzünden birbirlerine gittikçe düşman oldular.
Kieft’in, kızılderililer için bir vergi koyması, önemli ayaklanmalara yol açtı.
1641’de danışman niteliğinde bir Onikiler Meclisi kuran Kieft, kızılderililere Pavonia’da (New Jersey’de) ve Corlaer’s Hook’ta saldırdı.
25 Şubat 1643 gecesi yüzden fazla kızılderili öldürüldü.
Bu olay kesin bir savaşa yol açtı ve çarpışmalar 1645 ağustosuna kadar sürdü.
Eski danışma meclisini dağıtan Kieft, 1643 eylülünde sekiz kişilik bir kurul meydana getirdi ve kızılderili meselelerini bunlarla görüşmeye başladı.
Onikiler Meclisi ve Sekizler meclisleri New Amsterdam’ın ilk temsilciler hükümetinin çekirdeğidir.
Tavsiyelere aldırmayan Kieft, sömürgeyi keyfince yönetmeye devam etti. «Kieft’in savaşı» bütün sınıra yayıldı, Connecticut ve Massachusets’e sıçradı.
Bu duruma kızan şehirliler, Amsterdam’a delegeler gönderdiler; Kieft’in «sefih ve aşağılık» durumundan yakındılar.
Savaşın göçler ve ticaret üzerinde kötü etkisi olacağından korkan şirket, mücadelelerle yıpranan sömürgenin kuvvetli bir el tarafından yönetilmesini istiyordu.
11 Mayıs 1647’de hükmedici, inatçı ve huysuz tabiatlı Peter, Stuyvesant, New Amsterdam’a geldi ve 17 yıl yönetimi elinde tuttu.
İstemeye istemeye dokuz kişilik bir danışma dairesi kuran Peter, ülkede barışı sağlayınca 9ömürge gelişmeye başladı.
Şehirlilerin, parlamentoya, yöneticinin keyfi idaresi hakkında bir «Şikâyetname» göndermelerine rağmen, parlamento Stuyvesant’ı tutmaya devam etti.
Bununla birlikte, halkın kendi kendini yönetme ve daha iyi mali ilişkiler kurulması isteklerine karşılık olarak parlamento, 2 şubat 1653’te New Amsterdanra belediye idaresi kurma iznini verdi.
Bir schout (polis müdürü), iki belediye reisi ve beş schepen (belediye meclisi üyesi), eski yönetici memurların yerini aldı.
Kendilerini dış rekabetten korumak isteyen belediye başkanları, şehirlilerin Amsterdam’daki gibi bazı haklara sahip olmasını istediler.
Stuyvesant, 1657 nisanında memurlara, din adamlarına, subaylara, daha önce bu görevlerde bulunmuş olanlara ve bütün bunların erkek vârislerine büyük şehirlilere tanınan haklan tanıdı.
Küçük şehirli hakları da orada doğan vatandaşlara, şehirde doğan kadınların kocalarına ve şehirde bir yıl altı hafta oturan herkese’ verildi.
Şehir bu sıralarda küçük bir taşra kasabasıydı ve içindeki en önemli yapı Manhattan’ın ucunda bugünkü gümrük binasının olduğu yerdeki Fort Amsterdam (Amsterdam kalesi) idi.
Broadway ve Broad Street kuzey-güney yönündeki başlıca caddelerdi.
1653’te Wall Street kısmında şehri koruyacak bir duvar yapımına başlandı.
Bu duvar asıl şehrin kuzey sınırını meydana getirdi.
22 Mart 1664’te İngiltere kralı Charles II, «Connecticut ırmağının batı kıyısından Delaware körfezinin Doğu kıyısına kadar bütün toprakları» kardeşi York dükü James’e Yerdi.
Sömürgeyi ele geçirmek ve Amerika kıyısındaki İngiliz denetimini kuvvetlendirmek amacıyla Albay Richard Nicolls’un yönettiği sefer 1644 yazında başladı.
Körfezinde demirleyen İngiliz savaş gemilerinden Stuyvesant’a, teslim olması için birçok haber gönderildi.
Stuyvesant, önce teslim olmayı reddetti; fakat ondan, Ingilizlerden olduğu kadar korkan şehirliler, şehri savunmaya yanaşmadılar.
8 Eylül 1664’te New Amsterdam resmen teslim oldu; Ingilizler şehre hemen New York adını verdiler.
Fort Amsterdam Fort James adını aldı.
İngiliz Sömürge Dönemi
Şehirliler İngiliz kralına sadakat yemini etti ve albay Nicolls vali oldu.
12 Haziran 1665’te Nicolls’un imtiyaz fermanıyla İngiliz belediye idaresi kuruldu.
Ferman, şehir sınırlarını genişleterek Manhattan’ı da içine’ aldı.
Thomas Willett, 14 haziran 1665’te New York’un ilk belediye başkanı oldu ve ertesi gün İngilizce resmî dil olarak Felemenkçenin yerini aldı.
Hollandalılar, 1667 temmuzunda yapılan Breda antlaşmasıyla şehirdeki İngiliz hâkimiyetini tanıdılar.
1672’de lngiliz-Flemenk savaşlarının yeniden başlaması üzerine Cornelius Evertsen ve Jacob Binceks kumandasındaki bir felemenk donanması Yukarı New York körfezinde demirledi ve şehrin teslim olmasını istedi.
Albay Francis Lovelace (ikinci İngiliz valisi) kumandasındaki lngilizler 9 ağustos 1673’te Anthony Colve’ye teslim oldular.
New York’un adı gene değişerek New Orange’a, Fort James’in adı da Fort William Hendrick’e çevrildi.
Üç gün sonra Colve genel valiliğe getirildi.
Westminster antlaşmasıyla (19 şubat 1674) New Netherland Ingilizlere geri verildi.
Sömürge, 10 kasım 1674’te Colve tarafından vali Edmund Andors’a resmen teslim edildi.
İngiliz idaresi yeniden başladı; Mathias Nicolls belediye başkanlığına tayin edildi.
İngiliz yönetimi altında artan nüfus 1680’de 3 000’i aştı.
New York’un gelişmesinde önemli bir etken olan ticaret, daha çok tarım ürünleri ihracına dayandı, buna karşılık imalât malları, köle ve rom ithal ediliyordu.
Andros, 7 ocak 1680’de Bolting (eleme) kanununu çıkararak un sanayiinin gelişmesine yardım etti.
Şehre, ihracat için un eleme ve paketleme tekeli verildi.
Yeni vali Thomas Dongan, 25 ağustos 1683’te New York’a geldi.
9 Kasım 1683’te şehrin yetkilileri yeni bir fermanla eski hakların korunmasını ve başka medeni hakların da verilmesini istediler.
Dongan bu dilekleri kabul etti ve yeni ferman (Dangon fermanı) 10 aralık 1683’te yürürlüğe girdi; fakat 27 nisan 1686’ya kadar resmen onaylanmadı.
14 Şubat 1684’te ilk Genel meclis (altı belediye meclisi üyesi ve altı yardımcı üye) kuruldu ve yasama yetkisini İngiltere veya taşrada yapılan kanunlara aykırı olmamak üzere kullanacağına yemin etti.
6 Şubat 1685’te James II, İngiliz tahtına geçti ve New York bir krallık sömürgesi haline getirildi.
Dongan’ın fermanıyla elde edilen hürriyetler, onun geri çağrılması ve sir Edmund Andros’un 11 ağustos 1688’de New York’a dönmesiyle tehlikeye girdi.
İngilteredeki başarılı devrim ve James II’nin devrilerek yerine William ve Mary’nin geçtiği haber alınınca Andros, Boston’da tutuklandı ve New York’ta ayaklanma çıktı.
Tanınmış bir tüccar olan Jacob Leisler, zanatçıların, küçük esnafın ve işçilerin başına geçerek James II’nin ülkedeki temsilcisi olan vali yardımcısı Francis Nicholson’a ve meclisine isyan etti.
31 Mayıs 1689’da âsiler, Fort James’i ele geçirdiler ve şehre hâkim oldular.
Leisler’in emrindekiler de şehri savunmak için bir güvenlik komitesi meydana getirerek Leisler’i başkumandan seçtiler.
Leisler, 29 mart 1691’e kadar şehri yönetti; o tarihte İngiltere’den gelen general Henry Sloughter idareyi ele aldı.
Ertesi gün Leisler tutuklandı ve Milborne ile birlikte 26 mayıs 1691’de idam edildi.
Sloughter’in yerine geçen Benjamin Fletcher, 30 ağustos 1602’de Leisler’e karşı olan hizbin lehte gösterileriyle karşılandı.
Onun yönetimi sırasında New York, korsanlık merkezi haline geldi.
Şehrin ilerigelen tacirleri özel savaş gemilerine, korsanlara ve onların gemilerini donatmalarına yardım ettiler ve ele giçirilen ganimeti paylaştılar.
Fletcher’in yerine tayin edilen Earl of Bellomont Richard Coote 2 nisan 1698’de korsanlığa son vermekle görevlendirildi.
1695’te korsanları yakalamak için özel yetki alan William Kidd’ın kendisi korsanlığa başlamıştı.
Yakalanan ve İngiltere’ye gönderilen Kidd, yargılandı ve suçlu bulunarak 1701’de asıldı.
Bellomont, büyük muhalefetle karşılaşmakla birlikte.
1701’de, görevi sona erdiği sırada bu kârlı fakat gayrimeşru faaliyeti gerçekten sona erdirmişti.
Şehrin artan nüfusu siyasi sistemin yeniden düzenlenmesini gerektirdi.
Vali John Montgomery, 11 şubat 1731’de yeni bir ferman çıkararak ingiltere’dekine benzer bir belediye yönetiminin temellerini attı.
New York’un ilk gazetesi olan NewYork Gazette, 8 kasım 1725’te William Bradford tarafından kuruldu.
Yarı resmi bir basın organı olan bu gazeteye rakip olarak 5 kasım 1733’te John Peter Zenger tarafından New-York Weekly Journal kuruldu.
Üçlü ticaret, New York’un ticari teşebbüslerinin temeliydi: ticaret ürünleri karşılığında İngiltere’den imalât malları, Batı Hint adalarından rom, meyve ve kahve, Afrikadan köle ithal ediliyordu.
Zenginliğin günden güne artması limanı canlandırdı.
Şehirde fikir hayatı da gelişiyordu.
31 Ekim 1754’te şehirde bir fermanla ilk defa bir yüksek öğrenim kurumu King’s College (1784’te Columbia üniversitesi adını aldı) kuruldu.
New York, XVIII. yy. ortalarında öteki İngiliz sömürge şehirlerinden farklı değildi.
Şehirde, Hollandalıların etkisi silinmiş olmakla birlikte bazı kimselerin konuşma ve hareketlerinde izine rastlanıyordu.
Hemen bütün nüfus (10 664 nüfus, 1719’u zenci) Wall Street’in aşağısında yaşıyordu.
1771’de nüfus hemen hemen iki kat yükseldi.
Devrim Dönemi
öteden beri bir siyasi huzursuzluk merkezi olan New York, İngiltere’ye düşmanlığın başlamasından önce de devrimci faaliyetlerin merkeziydi.
İngilizler, Fransız ve kızılderili savaşlarının (1754-1763) yüklediği borçları ödemek için Seyrüsefer kanunu uygulamak ve yeni vergiler koymak isteyince, sömürgenin her yerinde huzursuzluk arttı ve şiddet hareketleri başladı.
13 Kasım 1765’te yeni vali sir Henry Moore’un gelmesi ortalığı yatıştırdı. Gerginliği anlayan yeni vali, vergi kanunlarını uygulamadı.
Damga pullarını getiren gemi rıhtıma yanaşınca (7 ocak 1766) «Hürriyet Çocukları» gemiyi kıyıya çektiler ve kargoyu ele geçirerek yaktılar.
Damga Resmi kanununa karşı direnmeler İngiltere’de duyulunca, Parlamentoda uzun ve sert tartışmalardan sonra kanun yürürlükten kaldırıldı (18 mart 1766).
Sevinen New Yorklular. bir hürriyet direği dikerek olayı kutladılar. Barış kısa sürdü.
İngiliz askerleri, sömürge halkının, yeni vergileri reddetmelerine kızarak direği kestiler (10 ağustos 1766).
Ertesi gün direk yeniden dikildi, askerler birçok sivili süngüledi.
Böylece Amerikan devriminin ilk kanı New York sokaklarında dökülmüş oluyordu.
Sömürge halkının, direği her dikişinde ingilizler kesiyorlardı.
Sonunda, 18 ocak 1770’te Issac Sears ve Alexander Mac-Dougal yönetiminde «Hürriyet Çocukları» îngilizler ile John Street’te «Golden Hill» (Altın Tepe) muharebesinde çatıştılar.
Bir kişi öldü ve birçok kişi yaralandı.
Parlamento, sömürgelere vergi koymakta ısrar etti; İngilizlerin, üstünde vergi pullarını taşıyan çayları yükledikleri London adlı gemi, 22 nisan 1774’te New York limanına vardı. «Hürriyet Çocukları», Boston’daki vatanseverler gibi davranarak gemiye çıktılar ve 18 sandık çayı denize attılar.
New York’ta Boston Liman kanunu tasarısının kabulüne karşı çıkan elli kişilik bir komite kuruldu ve buhrana bir çare bulmak için bütün sömürgeleri toplantıya çağırdı, bu, kıta ölçüsünde Kongre’nin doğuşuydu.
22 Kasım 1774’te Kongre’nin aldığı tedbirleri desteklemek üzere altmış kişilik bir komite (Altmışlar komitesi) kuruldu.
Bunların üyeleri, önceki komiteye göre daha ilericiydiler.
1776 Başlarında şehir devrimcilerin eline geçmişti.
Radikal Elliler komitesi, 1 mayıs 1775’te seçilen Yüzler komitesinin yerini aldı (2 şubat 1776).
Muhafazakârlar şehirden kaçtılar; kalanlar dövüldü veya tutuklandı. Bununla birlikte liman Ingilizlerin elinde kaldı.
Askeri bakımdan şehir savunmasızdı.
Amerikan generali Charles Lee 4 şubat 1776’da şehre geldi (bu sırada bütün şehirde istihkâmlar yapılıyordu), George Washington da şehri desteklemek için bir ay sonra, beş alayla New York’a vardı.
General William Howe’un kumanda ettiği İngiliz birlikleri 1 temmuz 1776’da Staten Island’a çıkarma yaptılar.
Âsiler barış ve af tekliflerini kabul etmedi.
22 Ağustos’ta Gravessend yakınında karaya çıkan ingilizler, Brooklyn Heights’i ele geçirdiler.
Washington’un takviye kuvvetleri yollamasına rağmen Amerikalılar 27 ağustosta ağır bir yenilgiye uğradı.
îki gece sonra, sisten ve lngilizlerin kararsızlığından yararlanan Washington, birliklerini Manhattan’a çekti ve artçı harekatıyla kuzeye doğru çekildi.
İngilizler geçici olarak Harlem Heights’da (bugün Momingside Heights) durdular (16 eylül); fakat Washington’un durumu savunmaya elverişli olmadığı için birlikler iç kısma doğru çekilmek zorunda kaldı.
16 Kasımda Manhattan’ın kuzey ucundaki Fort Washington’u alan îngilizler, bütün şehri ele geçirdiler.
Savaş boyunca New York, Ingilizlerin kontrolunde kaldı.
16 Eylül 1776’da ilk kumandan tuğgeneral James Robertson’un tayin edilmesiyle askerler, sivil sorumluluğu ve kanunların uygulanmasını üstlerine aldılar.
Beş gün sonra bir yangın çıktı ve Trinity kilisesiyle birlikte şehirdeki binaların dörtte biri yandı.
îngilizlerin 19 ekim 1783’te Yorktown’da teslim olmasından, kralın düşmanlıkların sona erdiğini bildiren Beyannamesinin 14 şubat 1783’te New York’ta okunuşuna kadar geçen süre içinde şehirden kaçan kralcıların sayısı gittikçe arttı.
25 Kasım 1783’te İngiliz birlikleri Battery’den çekildiler ve Washington, vali George Clinton ve öbür memurlar, halkın gösterileri arasında şehri girdiler.
4 Aralık 1783’te Washington, Fraunces Tavern’deki Long Room’da (Uzun Oda) subaylarına veda etti.
Devrim sona ermiş, New York’un tarihinde yeni bir dönem başlamıştı.
Devrim Sonrası Dönemi
New Yorklulara şehri yeniden kurmak düşüyordu.
Yangınların veya askeri harekâtın kesinlikle tahrip edemediği binalar bile çok onarım istiyordu.
Şehir 1776 ve 1778 yangınlarından büyük zarar görmüştü.
Yollar ve rıhtımlar haraptı; yollar çöp ve yıkıntı doluydu.
Şehrin nüfusu, savaş öncesine oranla yarıya inerek 12 OOO’in altına düşmüştü.
İlk iş olarak 15 aralık 1783’te her idare bölümünden 2 kişi olmak üzere 14 komisyon üyesi geleneksel viva voce usulüyle seçildi (gizli oy 13 şubat 1787’den sonra kullanıldı).
7 Şubat 1784’te vali George Clinton ve onun Seçiciler konseyi, James Duane’yi belediye başkanı seçti.
Şehirde devrimden sonra da yürürlükte olan kanunlar sömürge devrindekilerle temelde aynıydı.
Mongomerie fermanı ve Taşra meclisi kanunları yürürlükte kaldı; bununla birlikte, seçme hakkı için gerekli mülkiyet şartları biraz değiştirildi.
Seçme hakkına sahip olabilmek için, 20 sterlin değerinde bir mülke sahip olmak gerekiyordu.
O dönemde nüfusun sadece yüzde 12’si oy hakkına sahipti.
New York şehri, 1784 ocak ayından 1796 kasımma kadar New York eyaletinin merkeziydi.
Eyaletin yasama meclisi bu süre içinde Broad Street’teki Borsa’da toplandı.
Şehir aynı zamanda 1785 ocağında milli hükümetin merkezi oldu; ocak’ 1785’te Konfederasyon kongresi Şehir meclisi binasında toplanmıştı.
New York, 4 mart 1789’dan 12 ağustos 1790’a kadar, birinci Kongre süresi içinde ve A. B.D. Anayasası onaylandıktan sonra da millî başkent olarak kaldı.
New York şehri eyaletin, federal Anayasayı onaylamasında önemli rol oynadı.
Tüccarlar, millî hükümetin, Konfederasyon kanunlarıyla hareket etmesinden memnun değildiler; daha tekdüze ticaret kuralları uygulanmasını istedikleri için Anayasaya bel bağlamışlardı.
Eyalet meclisi Poughkeepsie’de toplanarak .Anayasayı 27’ye karşı 30 oyla onayladı (26 temmuz 1788).
Şehir temsilcileri bu arada Alexander Hamilton, belediye reisi Duane, Robert R. Livingstone Anayasayı desteklediler ve vali Clinton’un yönettiği federalizm aleyhtarlarına karşı çıktılar.
Washington 23 nisan 1789’da şehirde karşılandı.
Yedi gün sonra meclis binasının balkonundan halka hitap etti.
Yeni hükümette önemli yerler New Yorklulara verildi.
Hamilton maliye bakanı oldu; Jay yüksek mahkeme başkanlığına, Duane de New York bölgesi federal hâkimliğine getirildi.
1786’da şehrin nüfusu 23 614’e ulaşarak savaş öncesindeki nüfusu aştı.
1790’da bu sayı 33 131’e çıktı ve New York A.B.D.’nin en kalabalık şehri oldu.
Nüfus 1800’de 60 bin 515’i, 1809’da 96 373’ü buldu.
Bu artış kısmen, İngiltere, İrlanda, Fransa ve Almanya’dan gelen göçmenlerin sonucuydu.
Kamu hizmetleri ihtiyacının artmasıyla yasama meclisi 9 nisan 1795’te ilköğretim için tahsisat ayırdı.
New York şehri okullara vermek üzere 1 888 sterlin aldı ve okulları işleten özel kişilere, dini kuruluşlara ve hayır kurumlarına dağıttı.
1789’da şehirde 55 öğretmen vardı; 1805’te bu sayı 141’e çıktı.
Aynı yıl bir hayırsever topluluğu Dewitt Clinton ve John Pintard’ın yönetiminde Free School Society’yi (Serbest Okul Derneği) kurdu.
Bu dernek 1853’te New York Eğitim dairesi kuruluncaya kadar şehirdeki millî eğitim işlerini yönetti.
Şehrin büyümesi, belediye işlerindeki karmaşıklığı artırdı.
1787’de eyalet yasama meclisi Genel meclise, 300 gönüllü itfaiyeci tayin etme yetkisi verdi.
1788’de şehirde 50 ücretli polis Yardı.
1797’de Washington Street’te bir eyalet hapishanesiyle City Hail Park’ın kuzeyinde ikinci imarethane kuruldu.
Pislik, hastalık, sarı humma ve koleranın sağlığı tehdit ettiği görüldü ve şubat 1799’da Sağlık dairesi meydana getirildi.
1794’te salgın hastalıklar için Bellevue hastahanesi, 1799’da karantina için Deniz hastahanesi yapıldı.
Manhattan şirketine şehrin suyunu sağlama yetkisi verilince (2 nisan 1799) yeterli su tesisleri kurularak ihtiyaç kısmen karşılandı.
Bununla birlikte, şirketin asıl amacı bir banka kurmaktı.
Kendisine verilen yetki fermanının bir maddesinde artan sermayesini «para işlemlerinde» kullanabileceği belirtildiği için 1799’da Manhattan Şirketi bankası açıldı.
Cumhuriyetçi partinin denetiminde olan bir kurum yaratmak isteyen Aaron Burr, bu teşebbüsü büyük ölçüde destekledi.
Burr St. Tammany derneğinin teşkilâtlanmasına da katkıda bulundu.
Sosyal ve vatansever bir kulüp olarak kurulan bu demek 1789’da kabul ettiği tüzük uyarınca «siyasi ilkelere hizmet etmeye» başladı ve Burr’un önderliğinde şehrin meselelerinde etkili bir dernek haline geldi.
1786 Kasımında ilk Katolik kilisesi St. Peter inşa edildi; 1776 yangınında yanan Trinity kilisesi de yeniden yapılarak mart 1790’da açıldı.
1796’da şehrin ilk oteli (City Hotel) hizmete girdi.
29 Ocak 1798’de Park Row’da, Park Theatre (Park tiyatrosu) açıldı.
Edward Livingston’un belediye başkanlığı döneminde, 26 mayıs 1803’te bugünkü şehir meclisi binasının temeli atıldı.
Binanın ön ve batı cepheleri büyük bir özenle yapıldı ve bitirildi; fakat şehrin, binanın ötesine doğru genişlemeyeceği düşüncesi yaygın olduğu için kuzey cephesine önem verilmedi.
O dönemde New York’ta ticari gelişme de devam etti.
22 Şubat 1784’te Empress of China (Çin İmparatoriçesi) adlı gemi, New York limanından Doğu’ya hareket etti; bu, A.B.D.’den Doğuya yapılan ilk seferdi.
Şehrin ilk bankası (Bank of New York) 9 haziran 1784’te açıldı.
Usta işçiler 17 kasım 1785’te Makinistler ve Sanatkârlar derneğini kurdular, ülkenin ilk yangın sigortası şirketi Mutual Assurance company kuruldu(15 haziran 1787), şehirdeki hisse sahipleri arasında imzalanan bir anlaşmayla şubat 1792’de New York Esham ve Tahvilât porsası yaratıldı.
İthalât ve ihracat da büyük ölçüde arttı; 1790-1791’de 2 500 000 dolar değerinde mal ihraç edildi.
1796’da New York, en büyük ticari rakibi Philadelphia’yı geçti ve 1800-1801 ’de ihracat 20 000 000 dolara ulaştı.
New York’a kayıtlı gemilerin tonajı 37 712’den (1790), 265 548’e (1812) çıktı.
Robert Fulton’un yaptığı Clermont buharlı gemisinin East ırmağı üzerinde denenmesi başarılı sonuç verince yeni bir dönem başladı (9 ağustos 1807).
Sekiz gün sonra Albany’ye ilk buharlı gemi seferi yapıldı.
Bununla beraber şehir, bu icattan hemen yararlanamadı.
Ticaret, Napolyon savaşlarından ve cumhurbaşkanı Thomas Jefferson’un çıkardığı kıyı seferleri dışındaki bütün seyrüseferi durduran Ambargo kanunundan (aralık 1807) çok zarar gördü.
Non-İntercourse kanunuyla canlanan ticaret 1812 savaşıyla tekrar geriledi.
Savaş ilan edilince şehir savunma tesislerini kuvvetlendirdi ve milis kuvvetleri göreve çağırıldı, özel savaş gemileri, İngiliz donanmasını aramak üzere limandan ayrıldı.
İngilizler kısa süre sonra limanı abluka altına aldılar, fakat şehre saldırmadılar.
Ghent antlaşmasının imzalandığı (24 aralık 1814) haberi New Yorklularca sevinçle karşılandı.
Barışın ilanıyla şehir gelişme dönemine girdi.
Milli Dönem
Savaşın sonunda New York nüfusu 100 000’e yakındı (onda biri zenci).
Nüfus 1830’da 202 589’a (1825’te Erie kanalının açılışı da bu artışı etkiledi), 1840’ta 312 710, 1850’de 515 394’e, 1860’ta çok sayıda göçmenin de gelmesiyle 813 669’a yükseldi.
Şehir büyüdükçe pisliği arttı.
Göçmenlerin çoğu Five Points, Shanty Town, Den of Dhieves (Hırsızlar yuvası), Murderers Alley (Katiller yolu) gibi gecekondu bölgelerinde toplanmıştı.
Yoksulluk ve işlenen suçlar önemli meselelere yol açıyordu.
Federal dönemin titizliğinin yerini plansız ve düzensiz inşaat dönemi almıştı.
Şehirleşmenin baskısı ve siyasî değişiklik ihtiyacı New Yorklularm 1821’de eyalet yasama meclisinden, şehrin iç işleriyle ilgili yeni haklar almasıyla sonuçlandı.
Yeni anayasa, Seçiciler meclisini kaldırdı, belediye başkanı ve şehir muhasebecisini tayin hakkını validen alarak Genel meclise verdi.
Aynı zamanda bütün beyaz erkeklere genel seçim hakkı tanındı.
Zencilerin mülk edinmesi sıkı kurallara bağlandı.
1833 Anayasa değişikliğiyle seçmenler 1689’dan beri ilk defa belediye başkanını tek dereceli seçimle seçtiler.
Tammany’nin adayı Comelius W. Lawrence, Gulian C. Verplanck’ı yenilgiye uğrattı; fakat Demokratlar Genel mecliste üstünlüğü muhalefete kaptırdılar.
New York seçimleri liberal bir partinin kurulmasıyla sonuçlandı.
Seçim günlerinde irlandalı katoliklerle Liberaller arasında çatışmalar çıktı; polise ve şehir silâh depolarına hücum edildi.
Milis kuvvetlerinin gelmesiyle karışıklıkların büyümesi önlendi.
1835 Haziranında göçmenlere karşı gösteriler yapıldı.
Bu gösterilerde katolik aleyhtarı davranışlar oldu ve 1835-1836’da Yerli Amerikan Demokratik demeği kuruldu.
1837’deki mali buhran, bu düşmanlığı yatıştırdı.
1844 Nisanında yeniden dirilen ve güç kazanan Yerli Amerikan Demokratik partisi seçimleri kazanarak James Harper belediye başkanı seçildi.
7-10 Mayıs 1849’da bu partinin taraftarları şehirde karışıklıklar çıkardılar; 200 kişi öldü veya yaralandı.
İngiliz trajedi oyuncusu William C. Macready ile Edwin Forrest’ten hangisinin daha kabiliyetli olduğu konusunda çıkan tartışmalar büyük karışıklıklara yol açtı.
Çatışma ancak polisin kalabalığa ateş açmasıyla bastırıldı. «Tammany», Demokrat partiyi iktidara getirmek için şehirdeki göçmen kalabalığından yararlanmayı tasarladı.
Parti, daha önce de göçmenlerin davasını benimsemiş ve İç savaşın eşiğinde, nüfusun yüzde 48’ini meydana getiren bu topluluğun isteklerine çeşitli yollardan cevap vermeye çalışmıştı.
Ülke dışında doğan seçmenlerin oyu ve seçim sahtekârlıklarıyla Demokratlar şehri yönetmeye devam ettiler.
1857’de Tammany taraftarı Fernando Wood’un belediye başkanlığı sırasında şehirde yeni ve büyük bir polis teşkilâtı kuruldu.
Eski belediye polislerinden seçim sırasında çok yardım gören Wood, buna karşı direndi.
Yeniden patlak veren karışıklıklar eyalet birliklerinin yardımıyla bastınlabildi.
Kamu hizmetleri, hızla gelişen şehirleşmenin doğurduğu meselelere ayak uydurmaya çalışıyordu.
7 Mayıs 1844’te eyalet yasama meclisi gece bekçiliği sistemini kaldırarak 800 kişilik gece gündüz çalışan bir polis teşkilâtı kurdu.
1823’te New York Gaz Işığı şirketine imtiyaz verildi ve yılın sonunda New York şehrinde ilk defa bir ev gazla aydınlatıldı.
1835 Seçimlerinde seçmenler, suyunu Westchester ve Croton ırmaklarından alan yeni bir su şebekesi yapılmasını desteklediler. 4 Temmuz 1842’de Croton su kemerinden alman su, Murray Hill deposunu doldurdu.
İyi su tesislerinin yeterli olmaması yüzünden 1832 yazındaki kolera salgınında 3 000 kişi ölmüş, su sıkıntısı yüzünden 16 aralık 1835’teki yangın felaket halini almıştı (bu yangında zarar 20 milyon doları buldu).
Yüksek öğrenim, New York Şehri Üniversitesi teşkilâtının (sonra New York üniversitesi) denetimine verildi (nisan 1891).
1848’de kurulan Serbest akademi (Free Academy) 1866’da College of the City of New York (New York Şehri koleji) adını aldı.
Şehirde sanat gelişti, tiyatrolar açıldı: Bowery (1826) ve Niblo’s Garden (1829).
İlk büyük opera 1825 kasımında Park Theatre’da temsillerine başladı.
1850 Eylülünde Jenny Lind, Castle Garden’de ilk konserini verdi.
A.B.D.’nin ilk Dünya fuarı 14 temmuz 1853’te New York’ta açıldı.
Bu dönemde birçok edebiyat kulübü ve sosyal kulüp kuruldu: «Bread and Chease» (Ekmek ve Peynir) kulübünün üyeleri arasında Philip Hone, William Cullen Bryant, ve James Fenimore Cooper vardı.
Şehirde birçok gazete yayımlanmaya başladı: James A. Bennett’in New York Herald (1835), Horace Greeley’in New York Tribüne (1840), Henry Raymond’un Times (1851) gazeteleri v.b. İlk ucuz gazeteyi (Sun) Benjamin Day çıkardı (1833).
Frederick Law Olmsted ve Calvert Vaux’un teklifi üzerine Genel meclis 1853’te Manhattan’ın merkezinden bir park yeri ayırdı.
Andrew H. Green’in başkanlığında bir kurul eyalet tarafından yeni parkın (Central Park) yapılmasıyla görevlendi; 1857 buhranı, bu işte çalışanların çokluğu sebebiyle oldukça hafif geçirildi.
Ayrılık Savaşı Dönemi
Köleliğin kaldırılmasına karşı olan ve Ayrılık savaşının Güney bölgesi ile ticareti durduracağından korkan New Yorklular, Fort Summer’da ilk çatışma başlayınca savaşı desteklediler.
Yollar, savaşa giden askerlerle doldu.
Fakat Fernando Wood’un ocak 1861 ’de yaptığı teklifi destekleyenler de vardı; teklife göre New York Birlikten ayrılarak Triinsula adlı (Üç-ada) serbest bir şehir kurulacaktı.
Savaş ilerledikçe, Bull Run ve Fredericksburg’daki kayıplar öğrenildikçe, savaşçılık ateşliliği azaldı ve pek askere yazılan kalmadı.
Hükümet 1863’te mecburi askerliği koyunca, ayaklanmalar oldu.
300 Dolar Yerenlerin askerlikten muaf tutulmasını teklif eden bir kanun tasansı hazırlanması üzerine kızgınlık arttı.
13 ve 16 Temmuzda şehirde gerçek bir isyan patlak verdi.
İsyancılar şehri ele geçirdiler; barikatlar kuruldu, çarpışma başladı, birçok zenci linç edildi; 1 000 kişi kadar yaralandı, öldü.
Sonunda Gettysburg’dan gelen 13 alay karışıklığı bastırdı.
Bu ayaklanmalara rağmen şehir, savaşın kazanılmasına önemli katkıda bulundu.
New Yorklu tüccarlar gönüllüleri donattılar ve Birlik, Savunma komitesine 2 milyon dolardan çok yardım etti.
1864 Nisanında Şehir Fuarı, A.B.D. Sağlık komisyonu için 1 milyon dolardan fazla yardım topladı.
New Yorklu kadın ve erkekler hastabakıcı olarak çalıştılar ve sağlık komisyonunun kurulmasında önemli rol oynadılar.
John Ericsson’un ocak 1862’de sefere çıkan Monitor adlı gemisi Konfederasyon limanlarının ablukasında önemli işler başardı.
Pembe Yıllar
Savaş, yeni iş alanlarının açılmasını sağladı ve sona erince şehir dışa doğru genişlemeğe başladı. 1870’te Manhattan’ın nüfusu 942 292’ye, 1880’de 1 164 673’e, 1900’de 3 437 202’ye yükseldi.
İlk olarak Equitable Building’de kullanılan asansör (1870) 8-11 katlı binaların artmasını sağladı.
İnşaatta çelik iskeletin uygulanmasıyla, Richard M. Hunt (Tribune Building) ve George B. Post (World Building) gibi mimarlar 1898’de altı gökdelen yaptılar.
Borsadan ve savaş taahhütlerinden milyonlar kazanan zenginler, lüks konaklar yaptırmakta birbirleriyle yarışıyorlardı.
Fifth Avenue’nün 40. ve 70. caddeler arasındaki kısmı «Millionaire’s Row» (Milyoner Dizisi) adıyla tanındı.
Ama gecekondular da çoğalıyordu, 1900’de gecekondularda çoğu göçmen olan 1,5 milyon insan yaşıyordu.
Ulaşım ve haberleşme Ayrılık savaşından sonra önemli ölçüde gelişti.
1867’de Charles Harvey, yüksekten geçen bir trenin denemelerini yaptı ve yüzyılın başında bu tasarım gerçekleştirildi.
1870 Şubatında Beach Pneumatic Transit şirketi, bir metro yapmayı teklif etti, fakat sabit bir metro sisteminin yapımına ancak 1900’de başlanabildi.
Brooklyn köprüsünün yanı sıra birçok köprü yapılması geçiş meselesini oldukça kolaylaştırdı.
«Boss» (Patron) Wiiliam M. Tweed’in siyasi güç kazanması savaş sonrası New York şehri için büyük bir olaydı.
Tweed, mükerrer oy kullandırarak, rüşvet vererek ve gayrimeşru bir şekilde göçmenlerin oyunu sağlayarak Tammany teşkilâtını ve şehir yönetimini kontroluna aldı (1869-1871).
Yasama meclisine 5 nisan 1870’te şehirdeki resmi dairelerin müdürlerini valinin değil belediye başkanı tarafından tayin edilmesini onaylattı. «Tweed Halkası» denilen yeni topluluk sadece kendine karşı sorumluydu.
Harper’s Weekly dergisinde Thomas Nast’ın çizdiği karikatürler, halkı bu konuda uyardı.
New York Times’ın makaleleri de yardımcı olunca Tweed tutuklandı (ekim 1871), mahkum olduktan sonra ülkeden kaçtı, fakat geri çevrildi ve 12 nisan 1878’de Ludlow Street hapishanesinde öldü.
Tweed ve çetesinin şehirden 45-200 milyon dolar kadar çaldığı sanılır.
Büyük New York 1873’te eyalet yasama meclisinin şehir sınırlarını Aşağı Westchester’deki 60 000 dönümlük bölgeyi içine alacak şekilde büyütmesiyle New York ötesine doğru yayılmaya başladı.
4 Mayıs 1897’de yasama meclisi, Büyük New York fermanını çıkararak Bronx, Brooklyn, Manhattan, Richmond ve Queens’i Büyük New York içinde birleştirdi.
Bu karar 1 ocak 1898’de yürürlüğe girdi.
Yeni şehir, 1890’da birleştirme işini yapmakla görevlendirilen komisyonun başkanı Andrew Green’in çoktandır gerçekleştirmek istediği bir projeydi, her ilçe (borough) kendi başkanını seçti.
Taksim ve Takdir dairesi yönetici ve mali bünyeyi tayin edecek, 65 kişilik belediye meclisi de kanunları yapacaktı.
Tammany’nin adayı Rober A. Van Wyck, Büyük New York’un ilk belediye başkanı oldu. Tweed sonrası döneminde şehir Tammany yönetiminde reform çağını yaşadı.
Fakat reformlar gecikmişti.
25 Mart 1911’de Triangle Shirtwaist şirketinde çıkan yangın şehirlileri uyardı: Washington Square yakınındaki gerekli havalandırma ve güvenlik araçları olmayan bir fabrika yanması sırasında pencerelerden atlayan veya yanan 140 kadın ve genç kız öldü.
Bu olay üzrine Robert F. Wagner ve Alfred E. Smith Eyalet Fabrika komisyonuna seçildiler ve gerekli kanunları hazırlamaya başladılar.
Şehir Birinci Dünya savaşında önemli rol oynadı.
Limandan 1 600 000’den çok asker sevkedildi.
İlk Hürriyet tahvili (2 milyar dolarlık) 14 mayıs 1917’de New York’ta satışa çıkanldı ve satın almak isteyenlerin talebi, tahvil miktarını yüzde 50 aştı.
1920’Ierin hareketli yıllarında James Walker belediye başkanıydı.
1929 Ekiminde şehir, bütün ülkeyi büyük İktisadi buhrana sürükledi.
Samuel Seabury komitesi mahkemelerde yolsuzluklar tespit etti ve Walker rüşvet almakla suçlanarak.
1932’de istifa etti. Ertesi yıl Fiorello H. La Guardia belediye başkanı seçildi. «Little Flower» (Küçük Çiçek) denilen La Guardia göreve başladığı zaman şehrin borçları 30 milyon dolan aşmış, işsizlik en yüksek seviyeye ulaşmıştı.
La Guardia’nın başkanlığı sırasında (1933-1945), şehir eski mali dengesine kavuştu.
1936’da İdari bünyede yenilikler yapıldı: Şehir Planlama komisyonu kuruldu; kadastro, harita ve gelişme tasarıları bu kurulun yetkisine verildi.
Şehir İktisadi buhrandan kurtulmaya başlayınca birçok kamu hizmetleri gerçekleştirildi.
New York Mesken dairesi, federal hükümete bu konuda yardımcı oldu.
La Guardia, refah seviyesini yükselttiği gibi, suçlara ve çürümüş belediye teşkilâtına karşı da başarıyla savaştı.
New York İkinci Dünya savaşında da insan gücünü savaşın kazanılması için kullandı.
Şehrin limanı savaş araç ve gereçlerinin taşınmasında önemli rol oynadı.
150 yıldır A.B.D.’nin başlıca şehri olan New York, Birleşmiş Miletler 1945’te ilk defa Hunter College’de (Bronx’ta) toplanınca «Dünyanın Başkenti» oldu.