Normanlar Kimdir,Norman Tarihi | Kültür,Tarih,Halklar|
Normanlar Kimdir, («kuzey insanları»), Karolenj devrinde, İskandinavya’dan gelen ve kendilerine Vikingler diyen yağmacılara verilen ad.
Bu bölgenin, teknik bakımından oldukça ilerlemiş bulunan halkı (Norveçliler, Danimarkalılar, İsveçliler), Barbarlara has bir zihniyet taşırlardı.
Norman Tarihi
VIII. yy. sonlarında, akın ve yağmalarını birden artırmalarına yol açan sebepler hâlâ tartışma konusudur: iklim şartlarının ağırlaşması, nüfus fazlalığı, ilk monarşilerin yapısına bağlı siyasî bunalımlar, hıristiyanların servetini ele geçirme isteği.
Normanlar üstün bir denizcilik tekniğine sahipti: yıldızlara bakarak gemilerine yön veriyor ve denizleri aşabiliyorlardı; snekkjur adı verilen (bu ad, özellikle gemi pruvalarındaki figürleri için kullanılan drakkar’a. tercih edilmektedir) gemileri, kırk elli kişi taşırdı.
Su çekimi az olan bu güvertesiz gemiler, nehirlerde kullanılmaya elverişliydi.
Normanlar, önce balığı bol kıyılar ve yerleşebilecekleri ıssız topraklar aradılar; sonra hıristiyan ve müslüman ülkelere ticaret yapmaya gittiler; savunması zayıf bölgelerdeki şehirleri yağma ettiler.
Okyanus’u dolaşan Norveçliler, İzlanda («buz ülkesi») adını verdikleri adayı keşfettiler (IX. yy. sonu).
870’e doğru yerleşmeler başladı, önce kral Harald I’in zorba yönetiminden kaçan soylular harekete geçti: bunlar, toplam olarak 20 000 göçmen ile geniş oranda irlandalı köleden meydana geliyordu.
Daha batıda bulunan ada, 870’te keşfedildiyse de, Kızıl Erik burada ancak 981’de yerleşmeye elverişli bir kıyı buldu ve Grönland («yeşil ülke») adını verdiği bu adada 985’te ilk sömürgeyi kurdu.
Fakat iklim şartları Grönland kolonilerinin gelişmesini engelledi.
Sayılan 3 000’i aşmayan göçmenler Ortaçağ sonunda esrarlı bir şekilde ortadan kalktılar.
İzlanda ve Grönland üstüne bilgi veren saga’lar (efsaneler), Amerika’nın keşfi konusunda aynı ölçüde yararlı olamamaktadır: bilinen tek gerçek, Erik’in oğulları Leiv ile Thorvald’ın, Vinland’ı («bağ ülkesi») [Nova-Scotia olduğu sanılıyor] keşfetmiş olmalarıdır (XI. yy. başları).
Norveçliler, kıyılarının batısında bulunan adalara erken bir tarihte yerleştiler (Shetland [700’e doğr.], Faeroe (800’e doğr.), Orkney [800’e doğr.]) ve bu üslerden hareketle Iskoçya’nın kuzeyine (Sutherland, Caithness), Hebridler’e, Man adasına (IX. yy.) geçtiler: adalarda az sayıdaki kelt asıllı halk, uzun süre Norveç kralına bağlı kalacak olan istilâcılara karışarak, onlarla kaynaştı.
Norveçliler 795’ten itibaren İrlanda kıyılarını yağma ettiler, sonra ülkeyi işgale başladılar (834); daha sonra da Danimarkalılar gelerek ülkeyi onlardan almaya çalıştılar.
Clontrf’ta yenilgiye uğradıktan sonra (1014), norman prenslerinin elinde sadece limanlar kaldı.
Bu prensler, X. yy.dan itibaren hıristiyan medeniyetini benimsediler, balıkçılık ve ticaretle yetinir oldular.
İngiltere, özellikle Danimarkalıların saldırılarına uğradı; ilk sefer 787 tarihinde oldu, fakat sakson krallıklannın fethine 840’tan itibaren başladılar.
Yalnız Wessex, kral Alfred ile birlikte (871-899), onlara karşı koydu, 880’e doğru yapılan barış antlaşması ile Danimarkalılara İngiltere’nin kuzeydoğusu bırakıldı (Danelaw).
Alfred’in halefleri Danimarka’nın küçük krallarını vasal durumuna getirdilerse de, Danimarka kralı Sven (986-1014) ve oğlu Knud (1016 -1035) İngiltere’nin fethine giriştiler (1003 -1017).
Knud’un imparatorluğu (İngiltere, Danimarka, Norveç), ölümünden sonra yaşamadı ve daha 1042’de Sakson Edward, atalarının tahtına çıktı, fakat danimarkalı köylü kolonları ülkenin kuzeydoğusunda kaldılar.
Karolenj imparatorluğunda, Normanlar ancak Charlemagne’ın ölümünden sonra tehlikeli olmaya başladılar.
Çok geçmeden bellibaşlı limanlar yakılıp yıkıldı; korsanlar, ırmak adalarına yerleştiler; buralardan, ilkbaharda, ülkenin içerilerine doğru ilerlediler ve halkı kılıçtan geçirdiler, kiliseleri ve manastırları yağma ederek ateşe verdiler.
Bir kısmı Akdeniz’e uzandı ve Pisa’ya kadar ilerledi (860).
Normanlar hiç bir direnmeyle karşılaşmadılar; prensler, onlara haraç (danegeld) ödeyerek veya ünlü Paris kuşatmasından (885-886) sonra olduğu gibi, bu eyaleti yağmaya terk ederek akınlarını durdurmaya çalıştılar. (Friesland [841’e doğr.]; Epte ırmağı ile deniz arasındaki bölge [Rollon düküne 911].) Bu son koloni, çok geçmeden, Normandiya düklüğü adı altında Bretagne’a kadar yayıldı.
Vikinglerin burada aristokrasiyi meydana getiren torunları, atalarından geçen bir ataklıkla, düklerinin ardına düşerek İngiltere’yi fethe gittiler (1066) ve Akdeniz’de ayrı ayrı devletler kurdular: Aversa (1030’a doğr.), Puglia (1043’e doğr.) kontlukları; Capua (1058) prensliği; Sicilya kontluğu (1072); Antakya prensliği (1098); Sicilya krallığı (1130). Normanlar işe hep ticarî ilişkiler kurarak başlarlardı.
VIII. yy.dan IX. yy.a kadar, müslüman korsanlarıyla dolu olan Akdeniz’de, Doğu ile Batı arasında aracılık yaptılar; Bizans’a ve Türkistan’a köle, kürk ve silâh satmakta, karşılığında İngiltere ile Fransa’ya ipekli ve baharat getirmekteydiler.
İsveç (Gotland, Birka) veya Danimarka limanlarından yola çıkan İskandinav tacirleri, Baltık kıyısına kurulmuş kolonilere çıkarlar, sonra da ırmak yoluyla (Neva, Volhov, Tuna, Dnieper, Volga) Karadeniz veya Hazar denizine ulaşırlardı.
Sonradan Basileus’un varang muhafız birliğinde hizmet gören savaşçılar da onlara eşlik ettiler.
Varegler veya Ruslar diye adlandırılan İskandinavların, Rurik ve Oleg gibi reislerin kumandasında, kendilerini çağıran şehirlerde (Kiev, Novgorod v.b.) iktidarı ele aldıkları Ye o tarihe kadar teşkilâtlanmamış olan Doğu slav’larına adlarını verdikleri sanılıyor.
Rusya’nın bu kurucuları yavaş yavaş slavlaştılar, fakat bir yüzyıl daha yağmacılıktan vaz geçmediler: Bizans’a karşı saldırılar (860, 907, 941, 944, 971); Hazarların başkenti İtil’in yakılıp yıkılması (968’e doğr.)
XI. yy.da normal denizyolları tekrar açıldı, İskandinavya’da yerleşmiş bulunan krallıklar güçlendiler, viking zihniyeti ortadan kalktı.