Ömer Seyfettin Kimdir,Hayatı | Yazar Biyografileri |
Ömer Seyfettin Biyografi,Ömer Seyfettinin Hayatı,Ömer Seyfettin Hakkında Bilgi,Ömer Seyfettin Kimdir Ömer Seyfettin Türk hikâye yazarı.(11 Mart 1884; Gönen, Balıkesir – 6 Mart 1920, İstanbul), Türk yazar, asker, öğretmen.Mülâzımısani olarak Kuşadası Redif taburunda (1903-1906) görev aldı.
Ömer Seyfettinin Hayatı
İzmir Jandarma okulunda öğretmenlik yaptı (1906-1908).
sonra Selânik Ordu merkezinde Manastır, Pirlepe, Köprülü ve Cumayı Bâlâ’da (eşitli askerî görevlerde bulundu.
Hareket ordusu ile İstanbul’a geldi (1909).
Oradan, Selînik’te bulunan Ali Canib’e edebiyat alanında, özellikle dilde yapmayı düşündüğü yenilikleri bildiren mektuplar yazdı.
Bu mektuplar üstüne Genç Kalemler dergisi yeniden düzenlendi.
Ziya Gökalp’in de katıldığı yeni bir edebiyatçı topluluğu doğdu, ömer Seyfeddin bu sırada, ordudan ayrılarak Selânik’e gitti (1911).
Balkan savaşının çıkması üzerine yeniden silâh altına alındı (1912).
Yunanlılara esir düştü (20 ocak 1912).
On ay Atina yakınlarında Nafliyen esliler kampında kaldı.
Serbest bırakıldıktan sonra İstanbul’a döndü (1913). ölümüne kadar Kabataş lisesinde (sultanî) öğretmenlik yaptı (1920).
Ara sıra şiir de yazan Ömer Seyfeddin edebiyat alanında hikâyeleriyle önem kazandı.
Servetifünun edebiyatının ağdalı arapça ve farsça kavramlarla yüklü diline karşılık hikâyelerinde arı Türkçe yi kullanan Ömer Seyfeddin, bu konuda yeni bir akımın öncüsü oldu.
Genç Kalemler dergisinde yayınladığı ilk hikâyeleriyle Ün kazanmaya başladı.
Hikâyelerinin konusu genellikle toplum hayatıdır.
Hikâyelerinde arı Türkçenin yanı sııa milli uyanışa, türk toplumunun özünü kuran yerli ve gelenekçi unsurlara, tasvir ve tahlilden çok olaya, olayı doğuran ilkelere önem verdi.’
Ömer Seyfeddin’e göre hikâye Ve romanda amaç, gerçekleri olduğu gibi işlemek, olayları göründüğü gibi göstermek olmalıdır.
Onun, bazı hikâyelerinde yaşadığı çağın Osmanlıcılık, Islâmcılık, Türkçülük, Batıcılık gibi akımlarının yer aldığı görülür.
Bazı hikâyelerinde de Balkan savaşının yanı sıra millî uyanışa, türk toplulen acıları açık bir dille anlatır.
Hikâyelerinde, halk deyimleri, halk fıkra ve masalları geniş bir yer kaplar.
Ömer Seyfeddin, hikâyelerinde, genellikle, çocukluk hatıralarını, halk inançlarını, tarihi olayları ve toplumun bozuk düzenini işledi.
Bazı hikâyelerinde halk töreleri, günlük olaylar yer alır.
Seçtiği konular daha önceki yazarlarda genellikle görüldüğü gibi yalnız İstanbul’da geçmer.
Yurdun her bucağında yaşayan insanlar eserlerine girer.
Toplumun her katından tipler, hikâyelerinde yer alır.
Ömer Seyfeddin’in dili yumuşak, anlatımı akıcı ve kolaydır.
Eserlerinde, tanzimat ve servetifünun edebiyatında geniş yer tutan renkli ve süslü tasvirler, maraz! tipler görülmez.
Genellikle tarih ve toplum konularım işleyen yazılarında, düşünce ağır basar.
Bazı hikâyelerinde duygusal izlenimler ön plana geçer.
Ömer Seyfettin Eserleri
Yeni türk hikâyeciliğinin doğuşuna büyük katkısı olan Ömer Seyfeddin’in eserleri, romanlar: Ashabı Kehfimiz (1918), Efruz Bey (1919), Yalnız Efe (1919); hikâyeleri: Harem (1918),Yüksek ökçeler (.1926), Gizli Mabet (1926), Bahar ve Kelebekler (1938), Beyaz Lâle (1938), Mahcupluk İmtihanı (bir oyun ile birlikte, ı938), Tarih Ezeli Bir Tekerrürdür (1938), Nokta (1956), Eski Kahramanlar (1947).