Orkestra Nedir,Tarihçesi,Çeşitleri | Müzik |
Orkestra Hakkında Bilgi, Orkestra Hangi Enstrümanlardan Oluşur?, Orkestra müzik aletleri, Orkestranın Tarihçesi ,Orkestra Nedir Çeşitleri Nelerdir Orkestra (yun. orkheisthai, dansetmek’ten orkhestra lat. orchestra).İlkçağ. Yunanlılarda tiyatro seyircileri ile sahneyi ayıran bölüm.
(Koro burada bulunan thymele adlı bir Dionysos sunağının çevresinde hareket ederdi; daire biçiminde olan thymele sahneden daha alçaktı.)
Orkestranın Tarihçesi
Yunanlılarda orkestra tiyatronun baş unsurudur, tam daire biçimindedir, koro ve oyuncular orada rol yapar.
Zamanla oyuncular korodon ayrılarak bir platforma çıktılar.
Roma tiyatrosunda ise orkestra küçültülerek yarım daire biçimine sokuldu.
Seçkin seyirciler burada oturmaya başladı, çevresine senatörlerin oturacağı yerler dizildi, koro da yine orkestrada yer aldı.
Ortasında bir sunak bulunurdu.
Çalgı toplulukları en eski çağlardan beri vardı, fakat gerçek orkestralar ancak çoksesli müziğin gelişmesinden sonra ortaya çıktı.
1475’ten sonra Pesaro, Mantova, Brescia’da önemli çalgıcı topluluklarından söz edilir, ama, Rönesans devrinde şarkıcıların çoğunun viyol veya kornet gibi çalgılar çalarak şarkı söylediğini unutmamak gerekir.
1600’e doğru çoksesli çalgı müziği çoksesli ses müziğinden ayrıldı, fakat iki türün ortak çalışmaları da kesilmedi.
1700’de yalnız orkestraya yer veren bir repertuvar oluşmaya başladı.
O zamana kadar tesadüfe veya durumun gereğine bırakılmış olan çalgı seçimi, operalar sayesinde değişmez bir düzene sokuldu; Lully’den yüz yıl sonra Paris Opera orkestrasının üye sayısı altmışı aştı.
1725’te Philidor’un kurduğu «Concerts Spirituels» orkestrasının üye sayısı ise hiç bir zaman opera orkestrasına erişemedi.
1713’te Paris Opera orkestrasında «küçük koro» adı verilen on çalgılı bir topluluk yer aldı (konçertino görevini yapan bu grup ile bütün üyelerin katıldığı konçerto grosso topluluğu arasındaki yoğunluk farkı gözetilen karşıtlığı sağlıyordu).
Orkestra Hangi Enstrümanlardan Oluşur
«Küçük koro» şu çalgılardan oluşuyordu: 12 keman, 2 tenor viyola, 2 bariton viyola, 3 kontratenor viyola, 8 kontrabas, 8 obua, flüt veya fagot, 1 timpani, 1 çembalo.
XVIII. yy. sonunda Mozart ve Haydn’m senfonileri «Concerts Spirituels» orkestrasında 20 kadar keman, 4 viyola, 10 çello, 4 kontrabas, 2 flüt, 3 obua, 2 korno, 4 fagot, 2 klarnet,2 trompet, bir timpani ile çalındı.
Çelloları üst oktavdan daha az sayıda viyola ile ikileme alışkanlığı zamanla bırakıldı, tahta nefesli çalgılardan (flüt, obua, klarnet, fagot) ikişer tane kullanılmaya başlandı.
1800’e doğru Beethoven çağdaş orkestraya kesin biçimini verdi, bu orkestrada yaylı çalgılar dörtlüsünden (gerçekte kontrabasla beş eder) başka çift olarak tahta nefesliler, kornolar, trompetler, timpani, bazen de pikkolo flüt, kontrafagot ve trombonlar yer aldı.
Orkestra anlayışı da bu arada gelişti, gür ses çıkarma çabasının yerini iyi tını elde etme kaygısı aldı; örnek olarak flütle obua artık birinin yerini tutamıyordu; her çalgı kendi kişiliğini kazanmıştı.
Tutti’ler dışında tahta ve bakır nefesli çalgılar (korno, trompet, trombon) solo çalgı olarak kullanılıyordu.
Berlioz’un ünlü Traite d’İnstrumentation’u (Çalgılama öğretim Kitabı) [1844] orkestra için müzik hazırlayanların günlük başvurma kitabı olarak kaldı, daha sonra R. Strauss ve Widor tarafından zenginleştirilerek yeniden basıldı.
Mendelssohn Bir Yaz Gecesi, Fingal Mağarası gibi eserlerinde periler dünyasını hatırlatan ses bileşimleri bulurken, rus «Beşleri» de orkestra paletine yeni renkler kattılar.
Her nefesli çalgıdan 3, sonra da 4 tane kullanılması Wagner*in Nibelungen’in Yüzüğü adlı operalar dizisinde ortaya çıktı.
Bu operalarda orkestranın kuruluşu şöyleydi: yaylı çalgılar: 16 birinci keman, 16 ikinci keman, 12 viyola, 12 çello, 8 kontrabas; tahta nefesliler: 3 flüt ve 1 pikkolo flüt, 3 obua ve 1 İngiliz kornosu, 3 klarnet ve 1 bas klarnet.3 fagot ve 1 kontrafagot; bakır nefesliler:4 korno, 4 tuba, 1 bastuba, 3 trompet, 1 bastrompet, 3 tenor trombon, 1 bas trombon ve 1 kontrabas trombon; iki çift timpani, üçgen, zil, davul, çan, 6 arp.
Çalgı ve koro üyesi sayısının çoğaltılması (Mahler’in 8. Senfoni’sinde bu sayı çok arttı) pek verimli olmadı, bu yüzden kadro, ses imkânlarının parlaklığını ve çeşitliliğini eksiltmeyecek biçimde daraltıldı.
Debussy ve Ravel, orkestra kullanımında yeni eğilimlere öncülük ettiler: çelesta, saksafon ve elektrikli müzik âletleri orkestraya girdi, cazın etkisi görülmeye başladı.