Örümcekler,Vücut Yapısı,Ağı,Üremesi
Örümcekler ne yer,Örümcekler kaç yıl yaşar,Örümcekler nasıl ürer,Örümcekler ağını nasıl yapar,Örümcek cinsleri,Örümcekler hakkında bilgi,Örümcekler Uzun bacaklarıyla ördüğü ağlarla tanınan bir tür Dünyanın her yerinde bulunur.
Örümcek, birçoklarının sandığı gibi böcek değildir. Hayvanlar âleminin önemli bir sınıfı olan eklembacaklıların bir takımının örnek hayvanıdır.
Örümceklerin Özellikleri
Örümcekleri bazı kimseler sevmez, gördükleri yerde öldürmeye bakarlar.
Oysa örümcekler birçok zararlı böcekleri öldürdükleri için insanlara faydalıdır.
Örümcekler dünyanın çeşitli yerlerinde yaşar.
Yüksekliği deniz yüzeyinin altındaki çöllerden, 6.000 metre yükseklikteki yerlere kadar olan bölgeler örümcek yaşamasına elverişlidir.
Ele geçen fosiller bu hayvanların milyonlarca yıl önce de yeryüzünde var olduğunu göstermiştir.
En büyük örümcekler “tarantula” denilen cinstir. Tropik bölgelerde yaşayan bu hayvanların bacakları 20 cm’den fazla yayılabilir.
Örümceklerin Vücut Yapısı
Örümceklerin vücut yapısı eklembacaklıların genel vücut özelliklerini gösterir.
Bununla birlikte, ayrıldıkları noktalar vardır.
Örneğin, böceklerin vücudu üç bölümden meydana geldiği halde örümcekferinki, karın ve gövde olmak üzere ikiye ayrılır.
Baş, böceklerdeki gibi ayrı bir bölüm meydana getirmez.
Ayrıca, böcekler genel olarak kanatlı oldukları halde örümcekler kanatsızdır.
Böceklerin üç çift bacağına karşılık örümceklerin dört çift bacağı vardır.
Bacaklar gövdeye bağlıdır.
İnce uzun olan bu bacaklar yedişer eklemlidir. Her bacak küçük bir pençeyle son bulur.
Bazı Örümcekler, ileriye, geriye, yanlara doğru gidebilirler.
Bacaklarının önünde duyargaya benzer iki çıkıntı bulunur.
İki çeşidi sayılmazsa örümceklerin hepsi zehirlidir.
Yalnız, pek çoğunun zehiri insana etki yapmaz.
Örümcekler yakaladıkları avlarını önce zehirleyerek Öldürür, sonra da emerler.
Çünkü katı şeyleri yutamazlar, Zehiri insan için de tehlikeli olan örümcekler hemen bütün kıtalarda yaşarlarsa da çeşit leri pek azdır.
Bunların en tanınmışı ABD’ nin güney kesimlerinde yaşayan «kara dul
Örümcek Ağı
Örümceklerin ağ örme organı karınlarının arka tarafındadır.
Bu kesimde bulunan birbirinden ayrı üç çift bezden her birinin dışarıya ayrı bir açıklığı vardır.
Bu bezlerde meydana gelen sıvı halindeki ipek maddesi hava ile temas eder etmez sertleşir.
Örümcek ağ yapmak isteyince ağ organlarını bacaklarıyla bastırır.
Böylece meydana gelen basınç bezlerdeki maddeyi dışarı akıtır.
Bir defa dışarı çıktıktan sonra akmakta devam eden ağ ipeği hemen kurur, örümcek de ağ yapımına başlar.
Örümcekler ağ bezlerinden çıkan tellerin hepsini toplayıp bir tel halinde kullanabildikleri gibi, bunlardan ayrı ayrı incecik teller de yaparlar.
Ağ yapışı en kolay incelenebilecek örümcek yeşilli siyahlı iri bahçe örümceğidir.
Bunlar ağlarını geceleri yaparlar.
Bu örümcek önce yüksekte bir yere çıktıktan sonra arka bacağı ile karnını bastırıp ağ ipeğinin akmasını sağlar.
Akan ipek birkaç metre uzakta bir şeye yapışınca örümcek hemen ağdan kayarak o ucunu tutturur.
Sonra aynı ağ üzerinde aşağı yukarı birkaç defa gidip gelerek ağı kalınlaştırır.
Daha sonra vücudundan çıkmakta olan ipeğin bir ucunu bu tele tutturur, kendisini boşluğa koyuverir.
Kendisi ağa bağlı olduğu halde bir yere dokununca bu defa da o ucu dokunduğu yere tutturur.
Sonra yeniden ilk ipe çıkar.
Böylece, bir iskelet meydana getirdikten sonra bu iskeletin merkezi çevresinde helezoni halkalar şeklinde ipeğini yayar.
Bu ağlar, genel olarak, yukarıdan aşağıya doğru olur.
Bu şekilde maksat uçan böcekleri yakalamaktır.
Bütün örümcekler bu şekilde, tuzak biçiminde ağ kurmaz, bazılarınınki huni biçimindedir. Bazıları da bir ağacın dalları arasına ayrı ayrı ipek teller gererek ağ kurarlar..
Ağ yapmını bitiren örümcek ya ağın ortasında, ya da bir kenarında durarak avın ağa çarpmasını bekler.
Ağa çarpan böceğin meydana getireceği sallama, örümceğe avın
yakalandığını haber verir.
Bunun üzerine, örümcek hemen koşar, yeniden çıkarmaya başladığı ağ ipeğiyle avını bağlar.
Örümcek ağları yapışkandır. Bu sayede, dokunan böcekler yapışır.
Tanınmış tabiat bilgini Fabre Örümceklerin bacaklarını yağlı bir madde ile sıvadıklarını, böylece kendi ağlarına yapışmayı önlediklerini keşfetmiştir.
Yakalanan böcek iyice sarıldıktan sonra, örümcek onu sokarak öldürür, sıvı kısımlarını emer, karnı doyan örümcek avını bağlayan ipleri keser, böylece avlanan hayvanın ölüsü yere düşer.
Örümcek ağlarını daha çok dişi örümcekler yapar.
Erkekler, dişilerden daha ufak yapılı olur.
Örümcek Ağının Faydaları
Örümceklerin çoğu, her yerde Tasladığımız perde biçimi engeller şeklinde ağ yaparlar.
Bazılarının ağı bir kubbe biçimindedir.
Ağzı yukarı doğru açık huni biçimi ağlar da vardır. Bazı örümcekler de boru biçiminde ağ dokur.
Orta Amerika’da yaşayan bazı örümceklerin çok değişik ağ yapma şekilleri vardır.
Bunlar her avdan sonra yeni bir ağ yapmak zorundadırlar. Bazı örümcekler kendilerine çadır yapar.
Çadırın yapılışı bahçe örümceklerinin ağ yapışma benzer.
Çadır biçimi ağ. örümceği yağmurdan, soğuktan, daha başka düşmanlardan korumaya yarar.
Ayrıca, bu ağlara saklanan örümcekler birdenbire avlarının üstüne atılabilirler.
Örümcek ağını meydana getiren ince, ipek teller birçok daha ince ipliklerden meydana gelmiştir.
Bu en ince tellerin çapı milimetrenin on binde üçü kadardır.
Bazı örümcek kozalarının iç bölümünü meydana getiren ipek tellerin kalınlığı ise ancak bir mikromilimetrenin onda biridir.
Örümceğin ipeği, ipek böceğinin ipeğinden daha ince, daha sağlamdır.
Üstelik, bildiğimiz ipekten daha hafif, daha güzel olan örümcek ipeği tellerinden daha ince iplik elde etmeye imkân yoktur.
Yalnız, örümcekler bir arada bulundurulunca, birbirlerini yediklerinden, geniş ölçüde örümcek ağı elde etmek kabil değildir.
Bu alanda birçok denemeler yapılmışsa da, ayn ayrı beslenmek zorunda kalan örümceklerden elde edilen ağ çok pahalıya mal olmuştur. Bugün Kuzey Amerika’daki bir çeşit örümcekten bu iş için faydalanılmaktadır.
Bu hayvanyumurta kozasında 1.500 – 4.000 metre ipek tel bulunmaktadır.
Örümcekler yalnız avlanmak için ağ yapmaz.
Kimisi ağ ipeğini yumurta kozası yapmakta, yaprakları yapıştırmakta, açtıkları çukurların çevresini kaplamakta, tuzak kapıları yapmakta v.b. gibi işlerde kullanırlar.
Sıcak, ılık iklimli ülkelerde yaşayan tuzakçı örümcek, yere ince uzun bir çukur kazar, bunun kenarlarını ağla kapladıktan sonra çukurun üstüne bir tuzak kapısı açar.
Örümcek kapının hemen içinde bekler.
Bir böceğin yaklaştığını duyar duymaz kapıyı açar, yakalar.
Bu kapı aynı zamanda yuvayı yağmurdan korumaya da yarar.
Örümceklerin hepsi ağ yapmaz.
Ağ yapmayan birçok örümcek çeşitleri de vardır.
Örümceklerin Düşmanlarından Korunması
Bazı örümcekler düşmanlarından korunmak için çeşitli hilelere başvururlar.
Güneydoğu Asya’da bir örümcek türü yaptığı büyük ve dairevi ağının ortasında durur.
Bu duruş örümcek yiyen kuşlar için kolay bir hedef teşkil eder.
Örümcek, düşmanlarını yanıltmak için birkaç adet sahte ağ merkezi tesis eder.
Yediği avlarının kalıntılarını da ağ merkezlerine takarak manken örümcekler kullanır.
Başka bir örümcek çeşidi de diken ve ağaç kabuklarından manken örümcekler yapar.
Örümcek ağlarının ipleri ipektir. Bu iplikler, aynı çaptaki çelik telden daha sağlamdır.
Örümceğin ipeği, ipekböceğinin ipeğinden daha ince ve daha dayanıklıdır.
Üstelik bildiğimiz ipekten daha güzeldir.
Ancak yapılan araştırmalar göstermiştir ki, örümcek ipeği tellerinden ince ipek elde etmeye imkân yoktur.
Daha doğrusu çok pahalıya mal olmaktadır.
Bunun başlıca sebebi, örümcekleri bir arada tutmanın zorluğudur.
Zira bir arada bulunan örümcekler birbirini yerler.
Örümceklerin Üremesi
Yavrularını sırtında taşıyan örümcek.
Örümcekler ayrı eşeyli canlılardır.
Dişileri erkeklerden daha iridir.
Bazı türlerde erkekler de ağ yapar.
Örümceklerde bir arada yaşamak, toplum ve aile hayatı yoktur dense de bazı türlerin birkaç birey olarak yasadıkları litaratüre geçmiştir.
Erkekten daha iri olan dişiler, çiftleşme sonrası diğer örümceği yiyebilirler.
Örümceklerde en ilgi çekici hususlardan biri de erkeklerde duyu bacaklarının eşleşme organı vazifesi görmesidir.
Erkek önce bir sperma ağı örerek üzerine bir damla spermatozoon sıvısı bırakır.
Sonra ters dönerek bu sıvıyı şırıngaya çeker gibi pedipalplerin şişkin kısmına doldurur.
Bundan sonra dişiyi aramaya çıkar.
Örümceklerin çiftleşmesinde erkek örümcek, daima ölümle karşı karşıyadır.
Çiftleşme zamanında erkek örümcekler dişilerin karşısında çeşitli hareketlerle, dişilere açlığını unutturmaya çalışırlar.
Sıçramalarla yaptığı bu hareketlere örümceğin sevgi dansı denir.
Dişi örümceğe açlığını unutturmak için dans yaparken ondan uzak durmaya da dikkat eder.
Zira bir anda yakalanmak tehlikesi vardır.
Bazıları, çiftleşme öncesi dişi örümceğe bir böcek ikram ederek açlığını giderir.
Bir tehlike kalmadığını anlayınca dişiye yaklaşır. Açlığını hatırlayan dişi, erkeği yemeyi düşündüğü için, erkekler çiftleşmeden sonra hemen kaçarlar.
Genelde erkek, dişi aramaktan, sevgi dansından ve çiftleşmekten yorulduğu için dişi için çiftleşme sonrası en yakın protein kaynağı olarak görülür ve birçok örümcek kaçmaya fırsat bulamadan dişi örümceğe yem olur.
Fakat her çiftleşmeden sonra dişinin mutlaka erkek örümceği yediği söylenemez.
Dişi örümcekler yumurtalarını, ağ ipiyle yaptıkları kokon adı verilen kozalara (torbalara) bırakırlar.
Bir kozada bazan yüzlerce yumurta olabilir. Genellikle yazın sonlarında döllenen yumurtalar, ilkbaharda yavru verir.
Yaz başlarında döllenen yumurtalardan 20-60 gün içinde yavru çıkar.
Örümcek, sonbaharda sarımsı beyaz renkli kokon adı verilen ipek bir koza içine bıraktığı yumurtalarına karşı çok şefkatli olmasına rağmen dişilerin yumurtaları veya yavruları yediği de olur.
Bu durum yumurtaların döllenmemiş olduğunu gösterebilir.
Yumuşak ve çok küçük olan bu yumurtalarla dolu kozayı bir dala, taş altına duvar yarığına, ağaç kovuğuna veya çalılıklar arasına emin bir yere yapıştırır.
Kokon anne örümcek tarafından çevrilerek alttaki yavrularında hava alması sağlanır.
İlkbaharda doğan yavrular ana-babalarına benzerler.
Doğduktan birkaç gün sonra iyi bir ağ kurup kendi kendilerine beslenirler.
Çoğu türlerde, yavrular erişkinliğe erdiği zaman babaları çoktan ölmüş olacaktır.
Zira erkek örümcekler erişkinlikten sonra birkaç yıl yaşarlar.