Hakkında Bilgi

Hakkında Bilgi,Ansiklopedik Bilgi

BiyografiTarih

Osman Gazi Kimdir,Hayatı | Osmanlı Tarihi |

 

Osman Gazi Biyografisi, Osman gazi dönemi özellikleri, Osman Gazi Hakkında Bilgi, Osman Gazi Hakkında Kısaca Bilgi ,Osman Gazi Kimdir Osmanlı imparatorluğunun kurucusu ve ilk hükümdarı (Söğüt 1258-?, 1326).

Ertuğrul Beyin oğlu. Osman Gazi’nin asıl adı tartışma konusu olmuştur.

Osman Gazi Hayatı

Bazı araştırıcılar, esas adının Eski Türklerde kullanılan Ataman, Otman veya Tuman olduğunu ileri sürdüler.

Osman Gazi, Oğuzların Bozok kolunun Kayı boyuna mensuptur.

Moğol istilâsının batıya doğru kayması üzerine başlarında Ertuğrul Bey olduğu halde Kayılar, Horasan’dan kaçarak Doğu Anadolu’ya girdiler ve Artukoğulları devletinin kuruluşunda etkili oldular.

Daha sonra Orta ve Kuzeybatı Anadolu’da bir süre dolaşan Kayılar, Anadolu Selçukluları tarafından bizans sınırında Söğüt yörelerinde, Domaniç bölgesinde yerleştirildiler.

Ertuğrul Bey hayatının sonlarına doğru, kardeşleri arasında üstün nitelikleri olan Osman Beyi Kayı boyu reisliğine aday gösterdi.

Osman Gazi Dönemi – Kısaca

Babası öldükten sonra bazı boy mensupları Ertuğrul Beyin kardeşi Dündar Beyi reis yapmak istediler.

Buna rağmen Osman boyun başına geçti.

Gençlik yıllarında, Eskişehir’in bir köyünde oturan Şeyh Edebali ile dostluk kurdu; onun kızı Mal Hatun ile evlendi.

Osman Gazi komşu bizans tekfurlarıyla iyi geçinmeye çalıştı.

Bunlar arasında en çok Bilecik tekfuruyla anlaşıyordu.

Boyda, eskiden beri, yaylaya çıkılırken ağır eşyaları Bilecik tekfuruna emanet etmek, buna karşılık tekfura bazı hediyeler sunmak geleneği vardı; bu işlem silâhsız kimseler ve kadınlar tarafından yapılırdı.

Aşiretin yaylaya çıkış ve dönüşlerinde, İnegöl tekfuru yollarını keserek onlara zarar veriyor, bu yüzden sık sık çarpışmalar oluyordu.

İnegöl tekfuru, Osman Beyin ileride kendileri için zararı, olacağını komşu tekfurlara bildirerek onları Osman Gazi aleyhine kışkırtıyordu.

Bilecik tekfuru, durumu Osman Beye bildirdi; Osman Bey, İnegöl tekfurunun bir baskın yapacağını ve Ermeni derbentinde pusu kurduğunu öğrendi.

Burada meydana gelen kanlı savaşta Osman Beyin yeğeni Bay Koca şehit düştü.

Savaştan birkaç gün sonra da Osmanlılar tarafmından Kolaca (Kolça) kalesi basıldı ve ele geçirildi.

Bu olay üzerine İnegöl tekfuruyle Karacahisar tekfuru birleşti; fakat Domaniç yakınında Erice’de (Ekizce) yapılan savaşta yine bozguna uğratıldılar.

Bu savaşta da Osman Beyin kardeşi Sanı Yatı (Saru Batı) şehit oldu.

Bu başarılar üzerine Anadolu Selçuklu hükümdarı Gıyasüddin Mesud, Osman Beye bir ferman gönderdi ve Söğüt’ü yurt olarak ona verdi.

Osman Gazi yeni gazalarla sultana bağlılığını göstermek istiyordu. İnegöl’e yaptığı bir baskınla tekfuru ve birçok askerini öldürdü, pek çok ganimet aldı.

İnegöl tekfurunun öldürülmesi ve Osman Beyin, topraklarını sürekli olarak genişletmesi, Bursa ve İznik tekfurlarını endişeye düşürdü.

Bu sırada selçuklu sultanı, Osman Beye Kara Balaban Çavuş ile bir ferman, tuğ, alem, kılıç ile gümüş takımlı at gönderdi.

Fermanda Söğüt ve Eskişehir bölgelerinden meydana gelen sancağın başına Osman Beyin geçirildiği bildiriliyordu.

Osman Bey, kısa bir süre sonra İznik üstüne yürüdü; İznik kalesi ele geçirilemedi, fakat birçok ganimet alındı. Karacahisar ile Yarhisar tekfurları, Osman Bey aleyhine bir birlik meydana getirdiler.

Bunun üzerine Osman Bey 1291’de Karacahisar’ı savaşla elde etti; aldığı ganimetlerden beşte birini Konya’ya gönderdi.

Kalanları da gazilere dağıttı.

Karacahisar’ın fethinden sonra Osman Bey Sakarya ırmağının kuzeyine akınlar yaptı.

Bu altınlarla Sorgan köyü, Göynük, Taraklı Yenicesi ve Mudurnu tarafları yağma edildi, sayısız ganimet alındı.

Osman Bey bundan sonra beş yıl akın yapmadı ve kuvvetlerini teşkilâtlandırmaya çalıştı.

Rum tekfurlarının Osman Beye olan düşmanlıkları gittikçe arttı; eskiden beri Osman Beyin dostu olan Bilecik tekfuru bile onun aleyhine döndü.

Rum tekfurları, Osman Beyi Yarhisar tekfurunun kızıyla evlenecek olan Bilecik tekfurunun düğününde öldürmeyi planladılar.

Osman Bey, Köse Mihal vasıtasıyla durumu öğrendi. Rum tekfurlarıyle birlikte çağrıldığı düğüne hediye olarak bir kuzu sürüsü gönderdi; düğün sonunda yaylaya çıkacağını bildirerek, eskiden olduğu gibi değerli eşyalarının kadınlar vasıtasıyla kaleye alınmasını istedi.

Bilecik tekfuru eline iyi bir fırsatın geçtiğini düşünerek bunu kabul etti ve düğün yeri olan Çakırpınarı’na gitti.

Osman Bey aşiretin ağır eşyası yerine atlara silâh yükletti ve 40 kadar gaziyi kadm kılığına sokarak Bilecik’e gönderdi.

Bunlar, Bilecik boş olduğundan şehri ele geçirdiler.

Osman Bey de düğünden dönen Bilecik tekfurunu Kaldınk derbendi denilen yerde kurduğu pusuyla yenilgiye uğrattı; düğüne katılanların çoğu öldürüldü.

Bu olaylar sırasında esir alman gelin, Nilüfer adı verilerek Osman Beyin oğlu Orhan Bey ile evlendirildi.

Bilecik alındıktan sonra, Osman Bey, ertesi gün sabaha karşı Yarhisar kalesini kuşatarak ele geçirdi.

Turgut Alp ve arkadaşları da İnegöl’ü aldılar.

Bu sırada ilhanlı hükümdarı Gazan Han Anadolu’yu istilâ etti ve Sultan Alâeddin Keykubad III’ü İran’a götürdü.

Bütün Anadolu, llhanlıların eline geçti. Bu olay üzerine birçok anadolu selçuklu emîri Bizans’a karşı savaşan Osman Beyin hizmetine girdi.

Kuvvetlenen Osman Bey, aşiret ilerigelenlerinin isteğiyle, bağımsızlığını ilân etti (1296).

Kendisine Oğuz Han töresine göre sadakat yemini edildi, fiilen ve hukuken bağımsız oldu.

Osman Bey, bundan soma devlet kurumlarını düzenlemeğe çalıştı; her kaleye subaşı, dizdar ve kadı tayin etti.

Köyler tımar olarak sipahilere verildi. Yenişehir ve Yundhisar ele geçirildi (1301). Yenişehir yeni devletin merkezi oldu.

Osman Bey, Bilecik kalesine, ailesini yerleştirdi ve kalenin yönetimini Şeyh Edebali’ye verdi.

Beyliğini 5 İdarî bölüme ayırdı. Bunların idaresini güvendiği kumandanlarına bıraktı.

Sultanönü Orhan Beye, Eskişehir Gündüz Alp’e, İnönü Aykut Alp’e, Yarhidarı Gazan Han, Anadolu’daki beyliklerin de bu sefere asker göndermesini istedi.

Anadolu Türk beyleri bu emre uydular.

Osman Bey de oğlu Savcı Bey kumandasında bir kuvvet gönderdi; fakat şiddetli kış yüzünden Savcı Bey geri döndü.

Osman Bey, bir yıl sonra İznik üstüne yürüdü; şehir çevresindeki Marmaracık köyü tekfuru itaat ettiğinden, yalnız İznik kuşatıldı.

Kuşatma sırasında çevre köyler yağma edildi, İznik kalesi kuvvetli olduğu için bir hisar yapılarak çevresiyle ilgisi kesildi.

Hisara 100 kadar asker ve Taz Ali adında, bir kumandan bırakıldı.

Bursa tekfuru, Orhaneli, Kete, Bednos ve Kestel tekfurlarıyla Osman Beye karşı bir ittifak yaparak harekete geçti.

İzmit yakınlarında Koyunhisarda yapılan savaşta iki taraf da ağır kayıplar verdiyse de, sonunda Osman Bey düşmanı çekilmek zorunda bıraktı.

Kestel ve Bednos tekfurları öldürüldü.

Kete tekfuru, Ulubat tekfuruna sığındı.

Osman Bey Kete tekfurunun teslimini istedi; Ulubat tekfuru ile osmanlı kuvvetlerinin Ulubat ırmağını geçmemesi esasına dayanan bir antlaşma yapılarak Kete tekfuru teslim alındı.

Anadolu’daki uçbeylerinin Bizans’a karşı kazandığı başarılar üzerine Bizanslılar, İlhanlılar ile akrabalık kurmak istediler ve Bizans imparatoru, kızı Maria’yı (Meryem) önce Gazan Hana, onun ölümünden sonra da Olcay tu’ya nişanladı.

Olcaytu Anadolu’ya bir ordu göndermek istedi; bu ordu, Osmanlı beyliği sınırlarındaki bizans kalelerini Türk baskısından kurtaracak ve osmanlı hâkimiyetindeki bizans kalelerini geri alacaktı.

Osman Bey akınlarmı sürdürdü: birçok bizans köy ve kasabası yağma edildi.

İznik yakınlarında Koçhisar kalesi kuşatıldı ve alındı. Alman kale onarıldı ve muhafızlar konularak takviye edildi.

Koçhisar’ın alınmasından sonra Osman Bey iki yıl kadar savaş yapmadı. Bu hareketsizlik karşısında askerler ve kumandanlar Osman Beye baş vurarak onu savaşa teşvik ettiler.

Osman Bey askerlerinin bu isteğini kabul etti, önce Köse Mihal’i Islâmiyeti kabule davet etti.

Köse Mihal yapılan daveti kabul etti; müslüman oldu ve Abdullah Mihal adını aldı.

Bu olaydan sonra Lefke ve Mekece hisarları da Osmanlılara bağlandı.

Geyve tarafına yapılan bir seferde, Geyve Akhisarı’nın tekfuru, karşı koymak istedi; fakat yenilgiye uğrayarak kaleye çekildi.

Sonra Karçış (Kara Cebesi) kalesine kaçınca Akhisar, Osman lıların eline geçti.

Geyve’ye bağlı Tekirpınarı kuşatıldı; Osman Bey bu kuşatmayı Aykut Alp’in oğlu Kara Ali’ye bıraktı.

Kısa bir süre sonra bu kale de alındı. Geyve’ye bağlı öteki kaleler Osmanlıların eline geçti.

Osman Bey 1314’te Bursa’yı da ele geçirmek için harekete geçti.

Bursa tekfuru daha önce Osman Bey ile yaptığı savaşlarda yenildiği için, Osman Beye karşı çıkmadı; şehir halkını ve askerlerini kaleye alarak savunmaya çekildi.

Osmanlı ordusunda kurulan savaş meclisinde, Bursa kalesinin bir saldırıyle ele geçmesi imkansız görüldüğünden, iki kale yapılarak bunlar yoluyla Bursa kalesinin dışarıdan erzak ve yardımcı kuvvet almasına engel olunmasma karar verildi.

Kalelerden birine Osman Beyin yeğeni Aktimuı, ötekine de kölesi Balabancık dizdar olarak tayin edildi ve emirlerine ellişer asker verildi.

Bunlar, 10 yıldan fazla süre içinde (fethe kadar) Bu ısa’ya dışarıdan erzak ve yardımcı kuvvet girmesine ve içeridekilerin de dışarıya çıkmasına engel oldular.

Birçok köy yağma edildi. Köylülerin çoğu Osman Beye bağlandı.

Moğol istilâsı sırasında Anadolu’ya gelen topluluklardan biri olan Çavdar aşireti de Germiyan iline yerleşmişti.
 
Çavdar aşireli, reisleri Çavdaroğlu’nun idaresinde Osman Beyin hâkim olduğu topraklara sürekli akınlar yaparak köyleri basıyordu.
 
Bursa kuşatması devam ederken Çavdar aşireti Karacahisar’ı basarak burada kurulan pazarı yağmaladı.
 
Orhan Bey derhal harekete geçerek Çavdar aşiretini Oynaşhisarı denilen yerde yakaladı.
 
Yapılan çarpışmada aşiretten birçok kimse öldürüldü ve Çavdaroğlu esir edildi.
 
Orhan Beyin bu başarısı üzerine Osman Gazi oğlunu 1317’de Bizanslılara karşı yürütülen seferin kumandanı yaptı. Bu seferde Sakarya ırmağıyla Karadeniz arasındaki bölgede ve Sapanca gölü çevresinde bulunan kaleler ele geçirildi.
 
Oğluna güveni artan ve yaşlanmış olan Osman Bey, Orhan Beyi kendine vekil yaptı ve askerî harekâtın kumandasını ona bıraktı (1320); kendisi de teşkilât işleriyle uğraşmağa başladı.
 
Bu konuda Selçukluları örnek aldı; bizans sınırında ayrıca üç uçbeyliği kurdu.
 
Başına kumandanlarından Konur Alp, Hamza Çavuş ve Akça Koca tayin edildi.
 
Bu uç beylikleri Bizans’tan toprak kazanmak için akınlara başladı.
 
1321’de Orhan Bey Mudanya’yı kuşatarak ele geçirdi.
 
Bu fetihlerle Bursa’nın çevresi OsmanlIların eline geçti.
 
Aktimur ve Balabancık 10 yıldır Bursa’yı baskı altında tutuyorlardı, Bursa’da kıtlık yüzünden ümitsiz duruma düşen halk, tekfura baskı yapmaya başladı ve bu durum Aktimur ile Balabancık tarafından Osman Beye bildirildi.
 
Osman Bey hasta olduğu için Bursa’nın fethiyle Orhan Beyi görevlendirdi ve öteki kumandanları da oğlunun emrine verdi.
 
1325’te Yenişehir’den Bursa’ya gelen Orhan Bey önce Adranos’u, sonra da Bursa’yı ele geçirdi (1326).
 
Osman Bey, oğlundan Bursa’nın fethi haberini aldıktan sonra öldü, ölmeden önce Orhan Beye gaza ve cihada devam etmesini, İslâmiyetin kuvvetlenmesine çalışmasını, âdil ve merhametli olmasını, reayaya iyi davranmasını tavsiye etti.
 
Osman Gazi’nin gömülmesi görevini Çandarlı Kara Halil ve imam Yahşi Fakih üstüne aldı.
 
Osman Bey önce Söğüt’e, sonra da Bursa’da Gümüşlükümbet’teki türbesine gömüldü.
 
 

Bir yanıt yazın