Osmanlıda Karakol | Osmanlı Tarihi |
Osmanlıda Karakol Devletin diğer bölgelerinde, askerî teşkilât, zabıta işlerini de yerine getirirken, özel bir iskân siyasetinin yürütüldüğü İstanbul’da, nüfusun hızla artışı göçlerin de etkisiyle karmaşık karakterde bir topluluk meydana getirdiğinden, ayrı birtakım tedbirlerin alınması, huzur ve güvenliğin sağlanması bakımından zorunlu oldu.
İstanbul içindeki ve dışındaki bölgelerin güvenlik ve asayişini sağlamak üzere karakollar kuruldu.
Buralarda kollukçu denilen ve tecrübe sahibi, disiplinli yeniçeriler görevlendirildi. Bu personel devamlı değildi.
İstanbul içindeki karakollara üç ay, taşradakilere dokuz ay süreyle tayinler yapılıyordu.
önceleri başarılı sonuçlar veren ve halkın mal, can ve namus güvenliğini sağlayan bu teşkilât, kolluğa verilen yeniçeriler üstünde titizlikle durulmadığı için sonradan bozuldu, güvenlik ve düzeni sağlayan değil, aksine bozan bir etken oldu.
Esasen, o devrin karakolu bugünkü anlamıyla bir adlî zabıta mercii değil, bir İdari zabıta teşkilâtı niteliğindeydi.
Bununla birlikte mali yetersizlikler sebebiyle bugün de asıl varılması gereken amaca ulaşılamadığı ve karakolların, zabıta memurlarının birarada bulunduğu, yetersiz bir bina olarak gözüktüğü kabul edilmek gerekir.