Hakkında Bilgi

Hakkında Bilgi,Ansiklopedik Bilgi

Tarih

Otuz Yıl Savaşları,Nedenleri,Sonuçları | Tarih |

Otuz Yıl Savaşları Hakkında Ansiklopedik Bilgi,Otuz Yıl savaşları Sonuçları, Otuzyıl Savaşları Nedenleri,Otuz Yıl Savaşları Hakkında Bilgi,1618 – 1648 arasında Avrupa’yı, özellikle Kutsal İmparatorluğu kana bulayan ve Fransa ile İspanya arasında 1659’a kadar uzayan savaş.

Otuzyıl Savaşları Nedenleri

Otuzyıl Savaşları
Otuzyıl savaşları 1618 – 1648 arasında Avrupa’yı, özellikle Kutsal İmparatorluğu kana bulayan ve Fransa ile İspanya arasında 1659’a kadar uzayan savaş.

Din savaşlarının sonuncusu olan Otuzyıl savaşları, aynı zamanda, imparator’u alman prensleriyle, Habsburgları da Bourbonlar ile karşı karşıya getiren siyasî bir anlaşmazlıktır.

Başlangıçta Kutsal İmparatorluğun sınırlarını aşmayan çatışma sadece dinî sebeplere dayanıyordu.

Augsburg barışıyla yasaklanan kilise mallarının kamulaştırılmasına protestan prensler tarafından devam edilmesi (1555).

Bu barışla tanınmayan Calvin’ciliği bazı alman prenslerinin kabul etmesi; Maximilian von Bayern ile Ferdinand von Steiermark (1619’da imparator Ferdinand II) dükleri tarafından desteklenen cizvitlerin, Karşı Reformu büyük bir şiddetle uygulamaları.

Katoliklerin ilerlemelerine karşı koyabilmek için bir calvin’ci olan Pfalz seçicisi bütün protestan devletlerinden meydana gelen bir «Protestan birliği» kurdu (1608).

Bavyera dükü de katolik devletlerle prenslerin katıldığı «Kutsal Alman birliği»ni buna karşı çıkardı (1609).

Her birliğin birer ordusu ve ünlü kumandanları (protestan ordusunda Mausfeld ve Thum, katolik ordusunun başında da Tilly kontu) vardı.

Bohemya Protestanları, Bohemya tahtına Ferdinand von Steiermark’ın seçilmesiyle (1617), «Kralın Buyrukları»nın (1609) ortadan kalkması korkusuyla imparator Matthias’ın iki yardımcısını Prag’da pencereden attılar (23 mayıs 1618) ve bir âsi hükümet kurdular.

Çekler, Matthias’ın ölümünden sonra (mart 1619) Ferdinand II’nin tahttan düştüğünü ilân ederek (ağustos 1619) tacı Protestan birliğinin başı olan Pfalz seçici prensi Friedrich V’e verdiler.

Ferdinand II seçiciler topluluğu içinde çoğunluğu protestanlara veren bu kararı tanımadı ve Bavyera (Tilly) birliklerinin desteğiyle Prag yakınlarında Bela Hora (Beyaz dağ) zaferini kazandı (8 kasım 1620).

Bohemya’da çok ağır bir baskı hareketi devam ederken imparator Pfalz’ı işgal ettirdi (1621) ve seçicilik hakkını Bavyera düküne verdi.

Böylece de seçiciler meclisinde çoğunluk bu sefer katoliklere geçti (ikiye karşı beş) [1623]. Alman protestan prenslerini korkutan bu cüretli siyaset, çatışmanın yayılmasına yol açtı.

Otuz Yıl Savaşları ve özellikleri

Prenslerin hizmetindeki kumandanlar (kondotiyere) kendi çıkarlarından başka bir şey düşünmedikleri için çapulculuktan ve halka işkence etmekten çekinmiyorlardı. Bu yüzden de halk köylerden kaçıyor, İktisadî hayat çöküyordu.
Savaş sanatı italyanlar, Hollandalılar ve İspanyolların etkisiyle gelişti; sayıları az olan ve yalnız ilkbahar ve yaz mevsimlerinde dövüşen ordular, daha güçlü silâhlarla donatıldı (toplar ve fitilli eski tüfekler).
Özellikle daha hafif ve süratli silâhlara (demir ve bakırdan yapılmış toplar) sahip olan ve esnek bir savaş hattını kabul eden isveçlilerin etkisiyle hareket kabiliyetleri daha da arttı.
Silâhların çeşitleri çoğaldı; topçu yavaş yavaş piyadeye bağlı olmaktan çıktı; ayrı süvari birlikleri kuruldu; bindirilmiş bir piyade olan dragonlar yavaş yavaş ordular arasındaki irtibatı sağladı.
Bu teknik gelişme askerin belirli bir derecede uzmanlaşmasını ve bunun sonucu olarak da daimi ordular ve çok geçmeden de Gustaf II Adolf’un emriyle millî orduların kurulmasını gerektirdi.

Savaşın gelişmesi

Pfalz’ın bertaraf edilmesinden sonra Ferdinand II Almanya’da ilerledi (1621). Buna karşılık on iki yıl Ateşkes antlaşmasının (1621) bozulmasıyla birlikte Hollanda’da İspanya – Felemenk savaşı yeniden başladı.
Richelieu, Ispanya ve Avusturya Habsburg’larının birleşmesini önlemek için Valteline’i işgal etti (1625).
Önce, oğlu kamulaştırılmış piskoposlukları yöneten Danimarka kralı Christian IV’ün müdahalesini destekledi.
Fakat Wallenstein’ın kurduğu (1625) orduya yeniden Christian IV Almanya’ya müdahaleden vaz geçti (Lübeck barışı, 22 mayıs 1629).
Çok güçlü bir hale gelen Ferdinand II, İade fermanını (Restitutionsedikt) çıkardı (6 mart 1629).
Fakat, Regensburg Diyet meclisinin aracılığıyla oğlunu Romalıların kralı tayin etmek isteyince (1630), alman ve Bavyera seçicileriyle birlikte fransız diplomasisinin (rahip Joseph du Tremblay) işbirliği karşısında başarısızlığa uğradı.
Ayrıca Richelieu, Ferdinand II’nin karşısına yeni güçlü bir hasım çıkardı: Gustaf II Adolf Koyu bir protestan olan ve Baltık denizini bir İsveç gölü haline getirmek isteyen İsveç kralı, köylülerden meydana gelen çok dindar, disiplinli ve iyi donatılmış millî bir ordu kurmuştu.
Tilly, Magdeburg’u yağmalayıp yerle bir ettiği sırada (mayıs 1631) İsveçliler de Pomeranya’ya giriyorlardı. Gustaf Adolf, müttefiği Saksonya ile birlikte Breitenfeld’de Tilly’yi yendi (17 eylül 1631).
Almanya’nın kaderini elinde tutan Gustaf II Adolf, Ren’e yürümesi karşısında telâşa kapılan müttefiki Fransa ihtiyaten Lorraine’e askerî birliklerini yerleştirdi.
Gustaf II daha sonra Bavyera’yı istilâ etti, Bohemya’yı tehdide başladı ve Lützen’de Wallenstein’ı bozguna uğrattı fakat kendisi de bu savaşta öldü (16 kasım 1632).
Gustaf II nin ölmesiyle imparatorluk ordusu yok olmaktan kurtuldu, ayrıca bu durum imparatora, Bohemya tacına göz diktiğine hiç şüphe olmayan ordu kumandanı Wallenstein’ı öldürtmek fırsatını verdi (25 şubat 1634).
Ne var ki İsveç tehlikesi devam ediyordu, çünkü şansölye Oxenstiema Bernhard von Weimar’ın emrine verilen orduyu toparlamayı başarmış ve alman protestan prensleriyle bir koalisyon kurmuştu. (Heilbronn birliği, 23 nisan 1633).
Fakat imparatorcularla İspanyolların Nördlingen’de İsveçlilere karşı kazandıkları zafer (5-6 eylül 1634) bu birliği dağıttı, İsveçliler Main’in ötesine çekildiler ve Saksonya bütün birliklerin dağılmasını öngören Prag antlaşmasını imzaladı (1635).
Richelieu, artık Birleşik Eyaletler karşısında hareket serbestliğine kavuşan imparatorun müdahalesini önlemek için Oxenstiema ile gerçek bir ittifak yaptı (28 nisan 1635) ve İspanya’ya savaş ilân ederek (19 mayıs 1635), doğrudan doğruya çatışmaya katılmaya karar verdi; bu da imparatorun ona savaş ilân etmesine yol açtı (1636).
İspanyollarla imparatorcular hemen doğuda Saint-Jean-de-Losne’u kuşattılar, Kuzey’de de Somme kıyısındaki Corbie’yi aldılar ve Paris’i tehdit etmeye başladılar.
Saint-Jean-de-Losne’un kahramanca direnişi, Corbie’nin geri alınması (1636), 1638’den sonra Bernhard von Weimar tarafından Alsace’ta ve isveçli Baner tarafından Almanya’da girişilen saldırılar Kutsal İmparatorluğun durumunun düzeltilmesine imkân verdi.
Bernhard von Weimar’ın ölümü (1639) üzerine, Fransa onun ordusunu da ele aldı, Alsace’ı işgal etti ve İsveç üe ittifakını yeniledi (1641).
Richelieu bu sefer bütün gücüyle İspanya’ya yöneldi: Portekiz ile Katalonya’yı ayaklanmaya kışkırttı (1640), Arras’ı (1640) ve Perpignan’ı işgal etti ve Rocroi’da korkunç İspanyol tercio’larını (ücretli askerler) yendi (1643).
Mazarin zamanında her türlü işgal tehlikesi ortadan kalkınca Fransa, Mazarin zamanında saldırılarına devam etti.
Fransa’nın müttefiki olan isveçliler Almanya, Bohemya ve Moravya’yı geçerek Viyana’yı tehdide başladılar (1645), sonra Saksonya’ya çekildiler.
Bu sırada Trenne Güney Almanya’da ileri yürüyüşüne devam ederek (1645 – 1648) Bavyera’yı barış istemek zorunda bıraktı (1647).
Gerçekte alman prensleri ve şehirlerinden baskı gören ve 1640’tan itibaren Brandenburg ile Saksonya’nın fiilî desteğini kaybeden imparator, 1644’te Fransa, İsveç ve müttefikleriyle Münster ve Osnmabrück’te barış görüşmelerine giriştiler.
Bu görüşmeler 1648’de Vestfalya antlaşmaları ile sona erdi. Bu antlaşmalar imparatorluk iktidarını kesinlikle zayıflatıyor ve Almanya’yı Fransa ile İsviçre’nin kontrol etmesine imkân veriyordu.
İspanya, nihayet bağımsızlığını tanıdığı Birleşik Eyaletler’le ayn bir barış imzaladıktan (Münster 1648) sonra, Fransa ile görüşmelerde bulunmayı reddettiği için genel barış gene de sağlanamamış demekti.
Lens’te Conde’nin kazandığı zaferden (ağustos 1648) sonra Fransa Güney’de, Artois ye Champagne’da İspanyol saldırılarını püskürttü (1635), ingiliz-ispanyol çatışmasında Cromwell İngiltere’siyle birleşti.
İngilizlerin Jamaika’yı işgal ederken (mayıs 1655), Turenne ve Britanya kuvvetleri Kumullar vâdisinde İspanyolları yenilgiye uğrattılar (14 haziran 1658) ve İspanyolların Conde’nin ihanetinden yararlanmasına fırsat bırakmadan Dunkerque’i işgal ettiler.
İmparatorun Hollanda’daki lspanyollara yardım etmesine engel olan «Ren birliği» adlı bir banş birliğinin, Main seçici prensi tarafından kurulması sonunda İspanya Pireneler antlaşmasını kabul etmek zorunda kaldı (1659).
Mazarin bu zaferi sayesinde Avrupa’nın kuzeyinde gelişen ve Baltık hâkimiyeti konusunda İsveç’i Danimarka, Brandenburg, Polonya ve Rusya ile karşı karşıya getiren anlaşmazlığa son verebildi (Birinci Kuzey barışı, 1660-1661).

Otuz Yıl savaşları Sonuçları

Kutsal İmparatorluğun parçalanmasıyla son bulan Otuzyıl savaşı Avrupa’nın ortasında demografik ve İktisadî bir boşluğun doğmasına yol açtı.
Her milletten ücretli askerlerin art arda işgal ettiği, Pomeranya, Brandenburg, Bohemya, Saksonya ve Rheinland’da nüfusun 16 milyondan 6 milyona düşmesine yol açan açlık, salgın hastalıklar ve sayısız şiddet hareketlerinin kurbanı oldu.
1650-1850 Arasında Almanya’nın siyaset sahnesinden çekilmesinin sebebi budur.
İspanya İktisadî yönden geriledi ve devlet hâzinesi boşaldı (Hollandalılar tarafından yapılan deniz ablukası).
Fransa, zaferi kazanmış olmasına rağmen, Champagne, Bourgogne ve Picardie’yi yakıp yıkan savaşın acısını çekti.
Fakat çok büyük bir kayba uğramadı Elde ettiği zafer ona ileride üstünlük sağlayacaktı.
Otuzyıl Savaşları
Otuzyıl Savaşları

Bir yanıt yazın