Hakkında Bilgi

Hakkında Bilgi,Ansiklopedik Bilgi

Hobi

Şafi Mezhebi Nedir,Özellikleri | Din Bilgileri |

Şafi Mezhebi hakkında Bilgi,Şafi Mezhebi Nedir,İmam Şafii’nin kurduğu fıkıh mezhebi. Ehlisünnet denilen dört İslâm mezhebinden biri.

Daha çok, Mısır, İran, Irak, Endonezya adaları, Seylan, Çin Hindi ve Avustralya müslümanları arasında yayıldı.

Anadolu’nun doğusunda, Dağıstan’da ve Orta Asya’nın bazı bölgelerinde de bu mezhebe bağlı kimseler vardır.

Şafiî mezhebinin Mısır ve yöresindeki hâkimiyeti Fatımîlerin yıkılmasından sonra, Eyyubîlerin yönetimi ele almasıyla başlar.

Kölemenler devrinde Sultan Zahir Baybars, dört mezhepten de kadılar tayin etti; fakat, Şafiîlik yine hâkimiyetini korudu.

Osmanlılar ve Mehmed Ali Paşa yönetimi devirlerinde resmî mezhep olarak hanefî mezhebi kabul edildi; şafiî mezhebi de halk arasında devam etti.

Şafiî mezhebinin kurallarını, meshebin kumcusu Idris Şafiî çeşitli eserlerinde açıkladı.

Şafiî’nin, eserlerinde, kurduğu mezheple ilgili değişik görüşler ileri sürdüğü görülür.

Bu yüzden mezhepler tarihiyle uğraşan bilginler, şafiî mezhebini iki devreye ayısırlar:

Şafi Mezhebi Özellikleri

1. Şafiî’nin Bağdat’ta yaydığı mezhep; bu dönemde Er-Risale (Risale) ve El-Mebsut (Açıklanmış) adlı eserlerini yazdı, öğrencileri tarafından Kitabü’l-Üm’de (Ana Kitap) toplanan derslerini verdi.

2. Şafiî’nin Mısır’da yaydığı mezhep. Şafiî, 814’te Mısır’a gelince daha önce yazdığı kitaplarını gözden geçirdi, bazı kısımlarını değiştirdi.

Mısır’da yazdığı eserlerinde eski görüşlerinin bazılarından vaz geçti; hanefî mezhebinin birçok görüşlerini benimsedi.

El – Üm adlı eserinde, şafiî fıkhının beş kaynağı olduğu açıklanır.

Bu ayrıma göre İslâm hukukunun en önemli iki kaynağı «kitap» (Kur’an-ı Kerim) ve «sünnet»tir. öteki kaynaklar, bu iki ana kaynağa dayanan icma sahibinin sözleri ve kıyastır.

İmam Şafiî, islâm hukukunun kaynaklarından olan istihsan’ı (bir şeyin kanıtlanması için belge bulma) bir delil olarak kabul etmez.

İmam Şafiî’ye göre halifenin Kureyş kabilesinden olması gerekir.

Halifeliğin sahih olması için biatın önceden yapılması gerekli değildir.

Kureyş’ten bir kimse zorla halifeliği eline geçirse ve adaletle hareket etse, halk da ona biati kabul etse, o kimse meşru bir halife sayılır.

İmam Şafiî’ye göre Hulefayı Raşidîn beştir.

Beşinci halife Ömer bin Abdülaziz’dır.

Şafiî, başlangıçta bir bakıma İslâm felsefesi niteliği taşıyan kelâma karşıydı.

Bunu mezhebinin akıl ilkelerine değil de, imana dayanması yüzünden yapıyordu.

İmam Şafiî, Allah’ın ahrette görülebileceğini ve Kur’an-ı Kerim’in mahlûk olamayacağını kabul eder.

Ona göre iman, tasdik ve amelden meydana gelir.

İman, amelin azlığı veya çokluğuna göre eksilir veya artar.

İmam Şafiî’nin esaslarını düzenli bir şekilde tespit ettiği şafiî mezhebi daha sonra öğrencileri tarafından yayıldı.

Sonraki yüzyıllarda bu mezhebin esaslarını benimseyen ve savunan birçok ünlü bilgin yetişti: Nesaî (öl. 915); Eşarî (öl. 935); Maverdî (öl. 1058): Şirazî (öl. 1083; Gazzalî (öl. 1111); Rafiî (öl. 1226); Nevevî (öl. 1278) v.b.

Bir yanıt yazın