Saga Nedir,Ne Demek | Ansiklopedik Bilgi |
Saga Nedir,Saga Ne Demek,Saga (alm. sagen, anglosakson dilinde saegan’du bulunan ve «söylenen, anlatılan» anlamında germence bir kökten).
İskandinav ed. XII. yy.dan XIV. yy.a kadar büyük kısmı İzlanda’da yazılmış İskandinav anlatı ve efsanelerinin genel adı.
Bu efsanelerin en önemlileri «tarihi» denen saga’Iardır. Gerçek olayları anlatan sözlü geleneklerin transkripsiyonları olan sağalar günlük konuşma dili ve sade bir üslûpla yazılmıştır.
Başlangıçta kısa kronikler halinde olan saga’lar daha sonra uzadı, dramatik ilgi ve canlılık kazandı.
XIII. yy.ın ilk yarısında en olgun şeklini buldu, sonra da gerileyerek kuru ve basit yıllıklar durumuna düştü.
Sagalar konularına göre şu bölümlere ayrılır:
1. İzlanda olaylarını anlatanlar.
2. Norveç krallarının tarihi.
3. öbür ülkelerin tarihi.
Birinciler aile veya kişilerle ilgili yerel sagalardır; çoğu 1030’dan önceki olayları anlatır veya genel olarak İzlanda tarihini işler. «İskandinav tarihinin babası» Are Frode’nin islendingabok’u sonuncu kategoriye girer.
Gene Are Frode’nin başladığı, Sturla Tordsson tarafından devam edilen ve yaklaşık olarak 3 000 insan adıyla 1 400 yer adını kapsayan Landnamabok; İzlanda’yı hıristiyanlaştırmak için girişilen ilk teşebbüsleri açıklayan Kristnisaga ve İzlanda’nın 1120-1284 arasındaki tarihini kapsayan Sturlungasaga da bu kategoride yer alır.
Norveç’e ait en eski sağalar XII. yy.dan kalmadır.
Rahip Tjodrek’in yazdığı Historia de Antiquifate Regum Norvagensium (Norveç Krallığı Eskiçağ Eserleri Tarihi) ve Historia Norvagiae (Norveç Tarihi) gibi bazıları latince yazılmıştır.
Ama Latince kısa süre sonra terk edildi ve genel sağalar ile krallık biyografyaları halk diliyle yazıldı.
Bunların başlıcası olan Snorri Sturluson’un Norveç kralları sağası veya Heimskringla, üslûp bakımından olduğu kadar 1177’ye kadar anlattığı dönem üstüne çevirdiği bilgilerin doğruluğu bakımından da ilgi çekicidir.
Snorri Sturluson’u birçok yazar izledi.
Bunlar arasında, çeşitli elyazmalarından bilinen kral Haakan Haakansson sağasını ve günümüze kadar yalnız birkaç parçası kalan Magnus Lagaboeter sağasım yazan Sturla Tordson sayılabilir.
Ama XIII. yy.ın sonundan itibaren norveç sağa yazarları tenkitsiz derleyiciler haline geldi, öbür ülkelerle ilgili sağalar, Grönland ve «Vinland»a (Erikssaga Raudha [Kızıl Erik Sağası]) yapılan en eski seyahatler, Faroes adaları, X. ve XI. yy. danimarka tarihi (Jomsvikingasaga, Knytlingasaga), X. yy. Rusya’sı (Edmundssaga) ve İsveç tarihi hakkında bilgi verir.
Uzun süre verimli olan sözlü gelenek ortadan kalkınca ve tenkit anlayışı kaybolunca, yeni bir sağa türü belirdi.
Bu türde, şiir fantezisi serbest bırakıldı, eski şarkıladan ve kahramanlık şiirlerinden ilham alındı ve Ragnar Lodbrok’un Vikinglerin hayatını canlandıran ünlü Völsungasaga gibi, Tegner’in şiirine ilham kaynağı olan Fridthjof sağası gibi efsanelere dayanan sağalar yazıldı.
Sonunda, sayısız macera anlatısı ortaya çıktı.
Bu sagaların büyük kısmı yabancı etkisini yansıtır ve birçoğu efsanelerin tercümesi veya serbest uyarlaması, aziz hayatları, avrupa romanları veya destanlarından başka şey değildir.
XIII. yy. sonundan itibaren yabancı eserlere büyük rağbet gösterildi.
Bunun sonuncunda Tristan ve İsold, Parcival, Karla Magnus v.d. sağalar yazıldı.