Sancak Tarihi | Ansiklopedik Bilgi |
Sancak Tarihi
Sancak tarih anlamı,Sancak tarihi ne demek,Tarihte sancak ne demek ,Tarihte sancak sistemi nedir,Önceleri alplere ve bahadırlara ait olan bu alamet devlet kavramı ve devlet teşkilatı kuvvetlendikçe, hükümdarın şahsi alameti ve devletin sahip olduğu yüksek hahimiyetin sembolü oldu.
islamiyetten önce çeşitli arap kabilelerinin sancakları vardı.
islamiyetten sonra da bu gelenek devam etti.
Emevilerin ve Endülüs Emevilerinin sancaklarının resmi rengi beyaz, Abbasilerinki siyah, Fatımilerinki yeşildi.
Sancakların üzerine hükümdarın adı, unvanı ve alametlerinin işlenmesi de usuldendi.
İlk müslüman türk devletlerinden Tolunlular sancağının resmi rengi bilinmemekle birlikte diğeı türk devletlerinde olduğu gibi onların da çeşitli renkte sancakları vardı.
Karahanlılar turuncu, Gazneliler siyah rengi kabul ettiler.
Gazneli sancaklarında çoğu zaman arslan, ay ve hüma şekilleri vardı.
Selçuklularda resmi renk siyahtı, bu sancakların üzerinde ok ve yay işaretlerinin olduğu söylenir.
Malazgirt’te Alparslan, üzerine kelimei şahadet yazılı büyük bir sancak kullanmıştı.
Askeri kıtalardaysa kırmızı sancaklar bulunuyordu.
Anadolu Selçuklularında sancakı sultan, sancakı saltanat diye anılan hükümdarın resmi bayrağı Abbasiler ve Büyük Selçuklularda olduğu gibi siyahtı, işaret olarak ejderha motifini almışlardı.
Ordu sarı ve kırmızı bayraklar kullanıyordu.
Selçuklu etkisinde kalan atabeklerin ve Harizmşahların da saltanat sarcakları siyahtı.
Eyyubiler ve memlûk sultanlarına ait sancaklar ise sarı renkteydi.
Anadolu beylikleri bu hususta memlûk ve selçuklu etkisinde kaldılar.
Delhi türk sultanları siyah ve al renkte sancaklar kullandılar.
Hükümdara ait olanlara tavus tüyleri takılıyordu.
Osmanlılar, Büyük Selçukluların ve Anadolu Selçuklularının imparatorluk sembolü olan siyah sancağı; İlhanlılar devrinden beri Anadolu’da imparatorluk sembolü olarak bilinen ak sancağı ve Memlûkların kullandığı sarı sancağı; ayrıca çeşitli türk kabilelerinin ve Karamanlıların kırmızı sancaklarını kullandılar.
Ayrıca fıkıh devrinden itibaren cihat ve gaza kavramını temsil eden yeşil sancak kullanıldı.
Osmanlı hükümeti tören ve teşrifatında sancak beylerine bir sancak, bir tuğ, beylerbeylerine bir sancak ve iki tuğ verilirdi.
Hükümdarlar sefere çıktıkları zaman Sancakı Şerif ile birlikte yedi tuğ götürürlerdi.
Paşa sancakları saltanat sancaklarına göre daha küçük ve daha sadeydi; üzerinde hilal ve özellikle güneş şekilleri olmazdı.
Beylerbeyi ve vezir rütbesini taşıyan paşaların sancaklarında alamet olarak zülfikar vardı.
Bundan başka kelimei tevhit veya Fetih suresi yazılır ve yıldızlarla süslenirdi.
Selim III devrine kadar sancaklarda, güneş, hilal, yıldız, zülfikar motifleri kullanılmıştır.
Hilal XIV. ve XV. yüzyıllardan itibaren Osmanlılar tarafından özellikle benimsenmişti.
Sancakların bazılarında iki veya üç hilal bulunur, bazılarında hilal ile güneş birlikte işlenirdi.
Yıldız ya hilalle birlikte veya yalnız süsleyici unsur olarak kullanılır.
Selim III’ün yaptığı askeri ıslahat sırasında sancak ve bayraklar yeni baştan ele alındı.
Kalyon sancaklarının rengi kırmızı oldu ve sancaklarda bulunan hilale sekiz köşeli yıldız ilave edildi.
Mahmud II devrinde, Selim III devrindeki bayrak ve sancak şekilleri aynen kullanıldı.
Bu devirde resmi sancak ay yıldızlı al sancaktır.
Yeniçeri ocağı kaldırılınca, bunlara ait özel bayrakların kullanılmasına da son verildi, yeniçeriler arasında çok yayılmış olan bayrak kelimesi de yeniçeriliği ve Bektaşiliği hatırlatacak diğer kelimelerle birlikte yasak edildi.
Bayrak yerine sancak kelimesinin kullanılması için emir çıktı.
Mahmud II tarafından kurulan Asskiri Mansurei Muhammediye ordusu için üzerinde kelimei şahadet veya Fetih ayetleri bulunan siyah bayraklar yapıldı.
Bu rengin seçilişi, Hz. Muhammed’in Ukab adlı ünlü siyah bayrağına benzetilmek içindi.
Abdülmecid’in son devirlerinde, sancağın sekiz köşeli yıldızı, beş köşeli hale getirilerek bugünkü şeklini aldı.
İkinci Meşrutiyetin ilanına kadar, orduda, üzerinde ayetler yazılı ve hükümdarların tuğralı armalarını taşıyan sırma saçaklı çeşitli alay sancakları kullanıldı ve bu adet imparatorluğun sonuna kadar devam etti.
Bunların rengi genellikle kırmızıydı.
Cumhuriyet devrinde bayrak ile sancak arasındaki fark dikkate alınarak milli alametleri içine alan, alay sancağı meydana getirildi.