Şet Kuşatma Töreni Nasıl Yapılır | Tarih Bilgileri |
Şet Kuşatma Töreni Nasıl Yapılır,Fütüvvet – ahi kuruluşlarında şet ve şalvarın özel bir önemi vardır.
Şet Kuşatma Töreni Nedir
Sonradan bir efsane niteliğine bürünen bir söylentiye göre, şet ve şalvarı Cebrail, Hz. Muhammed’e getirdi, o da bunları Ali’ye giydirdi.
Bazı fütüvvetnamelerde Cebrail’in, şet ve şalvarı cennetten getirdiği anlatılır.
Şet, bazı özellikleri olan kimselere bir törenle bağlanır.
Müslüman olmayanlara, münafıklara, falcılara, büyücülere, ayyaşlara, yalancılara, hırsızlara, ihtikâr yapanlara, avcı, kasap ve carrahlara şet bağlanmaz.
Çeşitli mesleklerden olanlara değişik biçimlerde şet bağlanır.
Meddahlara şeddi elifi (şeddi rumiyan), gazilere şeddi kavsi (şeddi jahiran), savaşlarda çadır kurup döşeyen ferraşlara şeddi Süleymani (şeddi hâdimân), dervişlere şeddi Yusuf i (şeddi misriyan), şeyhlere şeddi mihrabı (şeddi taziyn) adı verilen şetler bağlanırdı.
Fütüvvet – ahi teşkilâtının Seyfî koluna bağlı olanlara da şet yerine kılıç kuşatılırdı
. Bu kola bağlı olanlar asker olmadıkları halde silâhlı gezerler ve savaşlara katılırlardı (Osmanlı devletinin kuruluşunda büyük hizmetleri geçen Alperenler bu kolun bir devamıdır.)
Şet bağlanırken yapılan tören, fütüvvetnamelerde bütün ayrıntılarıyla anlatılır.
Bunlara göre kuruluşun ileri gelenlerinden nakib, ahilerin huzurunda kıbleye karşı ayakta durur ve «eüzü besmele» çektikten sonra: «Zinaya yaklaşmayın, çünkü o, şüphesiz bir hayasızlıktır, kötü bir yoldur.
Allah’ın haram kıldığı cana, haklı bir sebep olmadıkça, kıymayın.
Kim mazlum olarak öldürülürse biz onun velisine bir yetki vermişizdir.
O da katide israf etmesin, çünkü o, cidden yardıma yaraşır kılındı.
Yetimin, erginlik çağına erişinceye kadar, malına yaklaşmayın.
Meğer ki bu en iyi bir suretle ola.
Bir de verdiğiniz sözü yerine getirin.
Çünkü ahiden cayanlar sorumludur, ölçtüğünüz vakit de ölçeği tam yapın, doğru teraziyle tartın.
Bu hem daha hayırlıdır. hem sonucu dolayısıyla daha güzeldir.
Senin için, hakkında bir bilgi hasıl olmayan şeyin ardına düşme.
Çünkü kulak, göz, kalp; bunların her biri bundan sorumludur.
Yeryüzünde büyük gönüllülükle, kendini beğenmişlikle yürüme; çünkü, ne kadar bassan arzı gerçekten yaramazsın, boyca da asla dağlara eremezsin, kötü olan bütün bunlar Rabbinin katında sevilmeyen şeylerdir.
Bunlar Rabbinin sana bildirdiği hikmetlerdir.
Allah ile birlikte başka bir Tanrı edinme ki sonra yerinmiş, kovulmuş olarak cehenneme atılırsın» (Isra suresi, 32-39) anlamındaki ayetleri okur.
Hz. Muhammed’e ashabına ve ehli beytine selavat vererek halifeye, ülkenin padişahına dua ettikten sonra, «Yüce Tanrı suyu temiz yarattı, tuzu da, her şeyi oldurucu halk etti» diyerek «Şu tatlı ve susuzluğu gidericidir.
Bu ise tuzlu ve acıdır» (Furkan suresi, 53) anlamına gelen ayeti okur, «Bunu ahid, borç ve söz verme alâmeti kıldı; Allah lanet etsin ahdini bozana» sözlerini ekler ve elindeki suya bir tutam tuz atar.
Sonra toplantıda bulunanlara dönerek «Ey hazır bulunan ulular, bu talibi ragıb, cedde ulaşan fütüvvet şeddini kuşanmak ister ve sizinle, ulu Tanrı’ya tevessül eder, filanı şeyh edinmek diler» der; toplantıdakilerin onu arkadaşlığa kabul etmeleri üzerine sol yanında ayakta duran şet kuşatılacak kimseye, şeddi bağlar ve şerbet adı verilen tuzlu suyu içirir.
Fütüvvet-ahi kuruluşunda şet kuşanan talibin kamının ve belinin haramdan, dilinin gıybet ve gereksiz sözlerden, elinin halkı incitmekten, ayağının Tanrı’nın razı olmayacağı yerlere gitmekten bağlanmış olduğu, cömertliğinin, eli açıklığının, alçak gönüllülüğün arttığı kabul edilir.
Fütüvvet-ahi kuruluşlarındaki şeddin Hz. Muhammed tarafından Ali’ye kuşatıldığı ve onun da, her biri bir sanatın piri olan 17 kişiye bu kuşağı bağladığı inancı, sonraları esnaf teşkilâtlarında ustaların yetiştirdikleri çırakların bellerine bir törenle şet yerini tutan bir peştemal kuşatmalarına yol açmıştır.