Hakkında Bilgi

Hakkında Bilgi,Ansiklopedik Bilgi

Tarih

Sihirin Tarihçesi | Tarih Bilgileri |

Sihirin Tarihçesi,Totem dinleri çağındaki din görevlileri ve rahipler kendilerinde gizli kuvvetlerle ilişki kurabilmek için bir gücün bulunduğunu ileri sürdüler.

Sihrin Tarihçesi

Her olayın bir totemin yönetiminde bulunduğunu ortaya atan, totemlerin kötü etkilerinden kurtulmak için onların iradesine bağlanmayı gerekli sayan bu görevliler birtakım otlardan, köklerden, kabuklardan, sıvılardan ilaç yapma yolunu buldular.

Bu konuda Sihirin Tarihçesien önemli etkiyi insan hastalıklarını gideren bitkiler, özü bilinmeyen maden suları yapıyordu.

Bunlarda gizli güçlerin bulunduğu inancı doğdu.

İşte sihrin kaynağı bu bitkiler ve sulardan yapılan ilk ilaçlardır.

Zamanla bunların gizliliğine yalnız rahiplerin akıl erdirdikleri inancı yayıldı.

Böylece tapınaklar ilk sihir yapma merkezleri durumuna geldi.

İlk sihir yapanlar da bu rahipler ve din görevlileri oldu.

Halk bunların tabiatüstü güçler taşıdığına, insanları etkileyen gizli güçlerle yakın ilişkiler kurduklanna inanmaya, onlara karşı korku ile karışık bir saygı duymaya başladı.

Totemler, totemleri temsil ettiğine inanılan kalıntılar (kemikler, kabuklar, boynuzlar, bitkiler) ilk sihir yapma araçları oldu.

Zamanla daha belirgin bir nitelik kazanan sihir tek tanrıcı dinlere de geçti.

Din kitapları, kutsal sözler, bu konuda kullanılan birer araç niteliği kazandı.

Eski İran’da, Çin’de, Hindistan’da, Mezopotamya, Anadolu ve Mısır’da, özellikle Keldanilerde sihir gizli bir meslek durumuna geldi.

Totem denilen gizli güçlerin yerini cinler, periler aldı.

Bitkilerin, suların, kemik ve boynuzların yanında okuyup üflemeler de birer araç olarak kullanılmaya başlandı.

Böylece sihir biri bitkiler, kemikler, boynuzlar ve sularla, öteki okuyup üflemelerle yapılmak üzere ikiye aynldı.

Çok tanrıcı dinler döneminde bitkiler, kemikler, boynuzlar, sular kullanıldı.

Tek tanrıcı dinlerin doğuşundan sonra ise okuyup üflemelerle, hamaylı ve nüshalar (muska) ortaya çıktı.

Ortaçağda sihir büyük önem kazandı.

Zamanla şairler de sihir yapıcılar arasına katıldı, onlar da birer büyücü, gözbağcı sayıldı.

Bu yüzden İslam dini sihir ve onun yaratıcısı olan olanları suçladı.

Gizliden, gizli güçlerden haber getiren herkes, her sanat sihir olarak nitelendi, özelikle İslam dininin başlangıçlarında arap şairleri birer büyücü olarak nitelendi.

Bu yüzden bir ara Hz. Muhammed, Kur’an’ın bazı ayetlerine dayanarak sihiri, kınadı.

İslam dini sihir kavramı altında toplanan bütün eylemleri yasakladı.

İslâmlıktan önce Musa peygamberin dininde de sihir vardı.

Eski Mısırlılar sihre büyük önem verdikleri için onların etkisi altında kalan halk topluluklan önce bütün peygamberleri büyücülükle. sihir yapmakla suçladı.

Puta tapıcı Mekke ve Medine halkları da önce Hz. Muhammed’i sihir yapmakla suçladı.

Sihir üstünde birçok araştırma, inceleme yapıldı, özellikle İslam yazarları bu konu üstünde uzun uzadıya durdular.

Arap filozofu Razi, sihri sekiz ayrı bölümde inceledi

1. Eski Keldanilerin yaptıkları sihir. Bu tapınmalarla, yıldızların hareketleriyle ilgili bir sihirdir. Kaynağı tabiattır.

2. ruhi sihir, insan nefislerinin kendileri ve başkalan üstündeki etkilerine dayanan sihir.

3. cinler ve periler denen gizli güçlerle yapılan sihir.

4. seyircilerin gözlerini bağlayarak yapılan sihir (bu, hokkabazlıktır. İnsanı görmediği, yalnız sesini duyduğu birtakım olayların etkisi altında bırakmaya dayanır).

5. kendi kendine işleyen veya başkalarına sezdirmeden gizlice çalıştırılan araçlarla yapılan sihir (bunların özü insanı şaşırtmak, ilgisini başka tarafa çekerek birtakım hareketler yapmaktır).

6. su, maden gibi çeşitli şeylerin bileşimi sonucu hazırlanan ilaçlarla yapılan sihir (bunun esası insanı uyuşturmak, derin düşlere daldırmaktır).

7. ismi Azam denen bir dua okuyarak saf insanları, özellikle dine karşı düşünmeden bağlanan, kolay kanan kimseleri kandırmakla yapılan sihir (bunda en çok din duygularından yararlanma yoluna gidilir).

8. insanlar arasındaki anlaşmazlıkları, çekişmeleri çoğaltarak, birtakım gizlilikleri bildiklerini ileri sürerek yapılan sihir (bunun esası gammazlıktır: daha önceden iki kişi arasında bilinen bir olayı ileri sürerek önceden biliyor gibi davranmak, gizliden haber vermek v.b.). Sihir bugün bazı çevrelerde etkisini hala sürdürmektedir.

Bir yanıt yazın