Hakkında Bilgi

Hakkında Bilgi,Ansiklopedik Bilgi

Coğrafya

Sina Yarımadası,Tarihi | Coğrafya Bilgileri |

 

Sina Yarımadası Hakkında Bilgi,Kızıldeniz’in kuzey ucunda yer alan üçgen biçimli yarımada. Güçlü bir horst olan Sina kütlesi, batıda Süveyş çöküntü körfeziyle, doğudaysa Araba geçici akarsuyunun (vad) çöküntü alanıyla Lut gölüne kadar uzanan Akabe körfeziyle sınırlıdır.

Sina YarımadasıYaklaşık 25 000-30 000 km2’lik bir alan kaplayan Sina yarımadasındaki uçsuz bucaksız Tih çölü, yarımadanın bütün güney kesimine yayılmıştır.

El Ariş geçici akarsuyu ve kolları tarafından yarılmış, tebeşir ve çakmaktaşından oluşan, kireçtaşlı geniş yayla, Akdeniz kıyısı boyunca uzanan kumullara doğru hafifçe eğimli olarak batı doğrultusunda basamaklar halinde iner, güneydeyse Cebelüt Tih’te (Tih dağı) apansızın yükselir.

Yarımadanın güneyinde gerçek Sina kütlesi (Tur dağı) vardır; çokrenkli kumtaşı tepelerinin yerini, doruklar bütününe görkemli bir görünüm veren granitli gnayslı, norfirli kütleler alır.

Kış mevsiminde, Akdeniz kıyısına ve Cebelüt Tih’in eteklerine yağmur yağmasına ve geçici akarsuları, şiddetli sellere dönüştürmesine karşın yağışlar hem çok az, hem de çok düzensizdir.

Bununla birlikte, Tih çölünün yanında yer alan güneyin yüksek topraklarının gene de elverişli bir görünümü vardır.

Karların eriyen suları, özellikle de kaynaklar, iyi düzenlenmiş sel yataklarının yüksek kesimlerinde, palmiyelerin, meyve ağaçlarının, kokulu bitkilerin yetiştiği birkaç vahanın oluşmasını sağlar.

Bununla birlikte, halk (yaklaşık 10 000 kişi) göçebeler ya da vahaların ve kıyının yakınında yarı-göçebelerden oluşur; bu insanlar yaşamlarını keçi, koyun sürüleri ve kara çadırlarıyla bir yerden bir yere göç ederek ya da develerini yolculara kiralayarak sürerler.

Kentler, yalnızca küçük balıkçı limanlarından oluşur; ama Mısır, İsrail, Ürdün, Suudi Arabistan gibi] bütün ilgili devletlerin denetim hakkına sahip olmak istedikleri bir bölgede yer alan Akabe körfezinin dibindeki Ürdün’ün Akabe limanı ve İsrail’in Eilat limanı yakın zamanlarda gelişme göstermiştir.

Sina Yarımadası Tarihi

Yörede bulunmuş, taş üstüne önemli alçak kabartmalar, Mısır firavunlarının Bedevi halka zorla güçlerini benimsettikleri dönemi anımsatır.

Mısırlılar birinci sülaleden altmcı sülaleye kadar, bakır ve özellikle firuze aramak amacıyla Sina’ya gelmişlerdir.

Bu Eskiçağ maden işletmelerinin izleri, günümüzdeki manganez işletmelerinde hâlâ varlığını sürdürür.

İbraniler, Sina çölünü geçtikten sonra. Sina yarımadasının ortasındaki Turı Sina (Cebeli Musa) dağının eteğine ulaştılar; Sina çölünde konakladılar.

Kutsal Kitap’ta anlatılan olaylar burada geçti; bir bulutla çevrelenen Musa, Tanrı’nın söylediği yasayı burada yazdı(On emir).

Keşişliğin başlangıcında Sina dağları ve çölü önemli bir manastrı topluluğu merkezi ve birçok çilekeş rahibin inziva yeri oldu.

Yavuz Sultan Selim, 1517’de osmanlı ordusunu Sina çölünden geçirerek Memluk sultanlığına son verdi ve Sina yarımadası Türk yönetimine geçti.

Kanuni Sultan Süleyman devrinde, Osmanlılar Süveyş’te hazırlanan hint donanmasının yapımı için Sina üzerinden kereste ve bir çok gereç geçirdiler.

Birinci Dünya savaşında ingilizlere karşı açılan Sina savaşları için düzenlenen seferde 4. Ordu 300 km yürüyüş yaparak şubat 1915’te kanala yaklaştı; fakat sefer, ağır bir yenilgiyle sonuçlandı. (Kanal seferi) Alman albaylarından von Kress’in 27 temmuz 1916’da düzenlediği harekat da başarısızlıkla sonuçlandı ve Sina yarımadası Türk hâkimiyetinden çıkarak Ingilizlerin eline geçti, ikinci Dünya savaşından sonra Sina, Mısırlıların hakimiyeti altına girdi (1947).

1957 ve 1967’de yarımadada İsrail birlikleri, mısır kuvvetlerini yendi ve Mısırlıları dört gün içinde Süveyş kanalına kadar geri çekilmeye zorladı.(Arap-İsrail savaşları).

 

Bir yanıt yazın