Hakkında Bilgi

Hakkında Bilgi,Ansiklopedik Bilgi

Genel

Üçüncü Kişinin Fiilini Taahhüt Sözleşmesi | Genel Hukuk |

Üçüncü Kişinin Fiilini Taahhüt Sözleşmesi,Kural olarak bir sözleşmeyle ancak bu sözleşmenin tarafları borç altına girer.

Üçüncü kişi yararına sözleşme de, bu kurala bir istisna getirmez.

Çünkü üçüncü kişinin fiilini taahhüt ile üçüncü kişi değil doğrudan doğruya bu fiili taahhüt eden borç altına girer.

Bir kimsenin üçüncü kişinin fiilini taahhüt etmiş olması için bunun yazılı şekilde yapılması gerekli değildir.

Sözlü olarak yapılan taahhütler de geçerlidir; borçlanma iradesinin bulunması yeterlidir.

Borç altına giren, kendisinin değil üçüncü kişinin edimini yüklenmiş olmalıdır.

Bu edim de, öteki edimler gibi, hukuka, ahlâka aykırı ve imkânsız olmamalıdır.

Üçüncü kişinin ediminin konusu menfî veya müspet bir fiil olabilir.

Fiili taahhüt edilen üçüncü kişi, kendi rızasıyla taahhüt edilen edimi yerine getirecek olursa, vaat edenin borcu sona erer.

Ancak üçüncü kişi, kendi adına vaat edilen fiili yerine getirmek zorunda değildir; bu edimi yerine getirmek istemezse, bir tazminat borcu altına girmez, üçüncü kişinin fiilini taahhüt eden kimse tazminat borcu altına girer.

Vaat edenin tazminat borcu, üçüncü kişinin kararlaştırılan zamanda borcu yerine getirmemesiyle muaccel olur.

Ayrıca, süre tayin edilmesine veya ihtar yapılmasına gerek yoktur.

Vaat edenin ödemek zorunda olduğu tazminat, müspet tazminattır.

Vaat eden, üçüncü kişinin fiili yapması için elinden gelen her şeyi yapmış olduğunu ispat ederek, tazminat ödemekten kurtulamaz.

Kendisine üçüncü kişinin fiili vaat edilen kimse, üçüncü kişiyi edimi yerine getirmeye zorlayamayacağı için, ancak vaat eden kimseden tazminat istemekle yetinmek zorundadır.

Vaat eden kimse, bir kişi sıkı olarak bağlı olan bir edim söz konusu değilse, edimi kendisi yerine getirerek, tazminat ödemekten kurtulabilir.

Üçüncü kişinin fiilini vaat edenle üçüncü kişi arasında bir hukuki ilişki olmadığı için, vaat eden, ödemiş olduğu tazminat için üçüncü kişiye başvuramaz; burada bir halefiyet söz konusu değildir.

Bir yanıt yazın