Victor Hugo Kimdir,Hayatı,Eserleri | Yazar Biyografileri |
Victor Hugo Kimdir Hayatı ve Eserleri Victor Marie Hugo Fransız yazarı (Besançon 1802-Paris 1885).
Victor Hugo Hayatı
Abel ve Eugene Hugo’nun kardeşi.
Baba tarafından Lorrain’li, ana tarafından Vendee’liydi.
Vaftiz edilmedi ve dinsiz yetiştirildi.
Küçük yaşta, annesiyle babası arasındaki geçimsizlikten etkilendi.
Fakirdi; edebiyata yeteneği olduğunu biliyor, başarıya varmak istiyordu.
1817’de tanınma yolları ararken yarışmaya gönderdiği bir şiiri ile Akademi ödülünü kazandı.
1819 Mayısında Toulouse edebiyat akademisinin en büyük ödülü olan Altın Zambak’ı aldı.
Yirmi yaşında (haziran 1822) ilk eseri olan Odes et Poesies Divervardı: en kısa zamanda bir polis rejimi kurarak, başkaldıran fakirleri susturmak, böylece zenginlerin huzurunu sağlamak.
Hugo bu niyeti sezince şaşkına döndü ve Düzen partisi ile ilişiğini kesti.
Bu sırada bir diktatörlük için bütün şartların elverişli olduğu görülüyordu.
Hugo, cumhuriyet ezildiği zaman cumhuriyetçi oldu.
Aynı zamanda, onda sönük ve bulanık kalan Tanrı fikri canlandı, iş başındaki bu katoliklerin inançsız kişiler olduğunu, onların dini siyasete âlet ettiğini gördü.
Bununla birlikte Tanrı vardı; İsa yeryüzünde sonsuz bir şafak gibiydi.
Günahla cinayetin birbirine karıştığı 2 aralık suikasti de, âhlak kanunlarını çiğnemekten öte, insana karşı girişilen bir saldırı idi; Napoleon-le-Petit’yi (Küçük Napoleon) [1852 ilkbaharında bir-iki haftada yazıldı] dolduran derin soluk, onun daha sonra yazacağı eserlerde de görülecektir.
Bu soluk, Charit6 kargaşalığı sırasında onda birdenbire uyanan nefretten doğmuştu.
Kendini harcamayı göze alarak hükümet darbesine karşı koymanın büyük tehlikelerini yüklenen Hugo, 9 ocak 1852’de sürgünler listesine alındı.
Artık aradığını bulmuştu.
Bundan böyle onu içten yakalayan şeyleri dile getirecekti.
Kitapları artık bir edebiyatçının çıkar güden oyunları olmaktan çıkacak birer eylem, haykırış ve kurtuluş müjdesi halini alacaktı.
Hugo’nun yazarlık gücü de değişip gelişti.
Özgerçeklik, belâgatin yerini alıyor; yetenek, deha olmaya doğru gidiyordu.
Victor Hugo’nun 1852’den önceki eserleriyle sonrakiler arasında temelden bir ayrılık vardır: önce o ödüller kazanmış bir şair, yetenekli bir yazardı.
Sonra üstatlığını kazandı.
Hugo artık eğlence için yazan adam değil, eserleriyle hayata karışan, eserlerinde hayatı yansıtan bir sanatçıdır: Les Châtiments (Cezalar) [1853]; Les Contemp-Iations (Dalıp Gitmeler) [1856, bu kitapta yeni eski eserleri yan yanadır]; La Leğende des Siicles (Yüzyılların Efsanesi) [1859], Sefiller (Les Miserables) [1862]; Les Travailleurs de la Mer (Deniz Emekçileri) 11866]; l’Homme qui ‘Rit (Gülen Adam) [1869].
Maire Tudor’dan. ve Les Burgravesdan daha başka bir düzeyde olan bütün bu eserler, sürgün günlerinde yazıldı.
Üslûbu yepyeni bir güçlülük kazanmıştı.
Chansons des Rues et’ des Bois (Sokak ve Orman Şarkıları) [1865] ile vardığı yaratma gücüyle Hugo olağanüstü bir başarı kazandı.
Louis Veullot bu kitabı «fransız dilinin en güzel hayvanı» diye selâmlamıştı.
Sürgün cezası ağustos 1859’da bitti, fakat Hugo, Napoleon III adını alan Louis Bonaparte zamanında kendi isteğiyle sürgünde kaldı.
On sekiz yılı, 1855 ekimine kadar, Jersey’de, Guernesey’de, «Hauteville House»da geçirdi.
İmparatorluğu yıkan felâketten sonra cumhuriyet yeniden kuruldu.
Hugo o zaman Paris’e döndü (5 eylül 1870). «Kötü yapılan iyi bir iş» dediği Komün’ü tutmadı.
Ama Düzen partisinin saldırısına karşı komüncüleri savundu.
Bruxelles’deki evini, yenik insanlara sığınak yaptığı için Belçika hükümetince sınır dışı edildi.
Muhafazakâr fransız basını azgın bir kinle adı etrafında gürültü koparıyordu; Paris milletvekili seçildiği 18 mart 1871’den önce, toplumu baskı altına almayı ve krallığı yeniden kurmayı düşünen meclise karşı gösterdiği muhalefet yüzünden sağcılar Hugo’ya diş biliyorlardı.
Milletvekilliğinden istifa etti, bununla birlikte 1876’da Paris senatörü seçildi, ölümünden çok sonra bile, onun siyasetinden huzuru “kaçanlar oldu.
Bunlar Hugo’yu yeteneksiz bir sanatçı diye tanıtmaya kalktılar.
Kimseyi inandıramayınca, onun kültürsüz biri olduğunu ileri sürmeye yeltendiler.
Victor Hugo Eserleri
1878 Haziranının Sonunda Hugo’ya hafif bir inme geldi; bu hastalık onun gücünü kırdı.
Altı yıl boyunca hiç bir iş yapamadı.
1885’te öldü. Ama, 1852-1878 arasında hemen her yıl bir kitabı yayınlanmıştı: ı’Annee Terrible (Korkunç Yıl) [1872]; Quatrevingt-Treize (Doksan Üç) [1874]; Actes et Paroles (İşler ve Sözler) [1875-1876]; l’Art d’Elre Grandpere (Büyükbaba Olma Sanatı); La Legende des Sieclesin (Yüzyılların Efsanesi) ikinci kısmı ve Histoire d’un Crime (Bir Cinayetin Tarihçesi) [1877-1878]; Le Pape (Papa) [1878]; La Pitie Supreme (Ulu Merhamet) [1879]; Religions et Religion (Dinler ve Din) ve l’Ane (Eşek) [1880]; Les Quatres Vents de l’Esprit (Düşüncenin Dört Kaynağı) [1881]; Torguemada (1882);
Legende’in (Efsane) üçüncü kısmı (1883).
Victor Hugo’nun verimliliğini ölüm bile engelleyemedi: Le Theâtre en Liberte (Hürriyet İçinde Tiyatro ve La Fin de Satan (Şeytanın Sonu) [1886]; Choses Vues (Görülmüş Şeyler) ve Toute la Lyre (Bütün Rübap) [1888]; Dieu (Tanrı) [1891]; Les Annees Funestes (Uğursuz Yıllar) [1898]; La Derniere Gerbe (Son Demet) [1902].
Külliyatını împimerie Nationale yayınevi bastı.
Bu külliyatta (1942) daha önce bilinmeyen Ocean (Okyanus), Tas de Pierre (Taş Yığını) adlı kitaplar da vardır.
1951-1954 Arasında daha başka metinler de yayınlandı: Pierres (Taşlar); Journal (Günlük) [1830-1848]; Souvenirs Personnels (Kişisel Hatıralar) [1848-1851]; Carnets İntimes (özel Defterler) [1870-1871]. 1871’de, yayınlanmamış oyunlarından biri sahneye kondu.
Mille Francs de Recompense (Binr Franklık Ödül).
Victor Hugo desende de ustaydı.
Bu resimlerde Celestin Nanteuil’ün, Piranese’nin, Goya’nın etkileri varsa da, sepia veya çin mürekkebiyle yaptığı renkli resimleri onun iç dünyasına özgü görüntüler yansıtır.
Ren nehri kıyısında küçük bir kasabanın, romantik bir ışık-gölge karışımından ortaya çıkan bir ortaçağ şatosunun, yapraksız kuru bir ağacın resminde çizgi ustalığı şaşırtıcı derecedir.
Siyasî hicve yöneldiği resimlerinde bazı İngiliz karikatürcülerinin etkileri göze çarpar (Monarşiyi Götüren Yük Arabası, Victor Hugo müzesinde).
Üzerlerine vuran ay ışığında karanlıklar içinde görünen ünlü Asılmışlar tablosunda trajik bir anlatım vardır: asılanlar karanlıkta üzerlerine vurar. ay ışığıyle seçilirler.
Victor Hugo’nun desenlerinin çoğu Paris’te Victor Hugo müzesinde, Guernesey’de ve Louvre’da saklanmaktadır.
Hugo büyük acılara uğradı, beş çocuğundan dördünün ölümünü gördü: Leopold 1823’te, Leopoldine 1843’te, Charles 1871’de, François-Victor 1873’te öldü; 1830’da doğan ikinci kızı Adele 1863 haziranında Nova-Scotia’ya kaçtı ve 1872’de Fransa’ya aklî dengesi bozulmuş olarak döndü.
Victor Hugo, son arzusunu şöyle açıklamıştı:.
«Hiç bir kilisenin cenaze vaazını istemiyorum: bütün insanların gönülden dualarını diliyorum.
Tanrı’ya inanıyorum».