Yassıada Yargılamaları,Mahkemeleri | Tarih Bilgileri |

Yassıada Yargılamaları,27 Mayıs 1960 günü işbaşından uzaklaştırılan Demokrat Parti hükümeti ve parlamento üyeleriyle, onlarla birlikte sanık görülen çeşitli İdari kademelerdeki kişiler hakkında açılan davalara verilen ad (14 ekim 1960 – 15 eylül 1961).

Yassıada Mahkemeleri

İhtilâl sırasında Ankara’daki Harp okulunda toplanan sanıklar, 29 mayıs gecesinden İtibaren İstanbul’da, deniz üssU olarak kullanılan Yassıada’ya nakledildiler.

Silâhlı kuvvetler adına iktidara elkoyan Milli Birlik komitesince gerekli hukuki çalışmalara başlandı.

1924 Anayasasının birçok hükmü yürürlükten kaldırılarak, 27 maddelik yeni bir Anayasa kabul edildi ve yürürlüğe girdi.

Bu Anayasanın 6. maddesinde, Yassıada’da toplanan sanıklar hakkında sorumluluk araştırması yapmak ve son soruşturma açılmasına, bunların Yüksek Adalet divanına sevk edilip edilmemesine karar vermek üzere bir Yüksek Soruşturma kurulu teşkili, yargılamaların da «Yüce Divan» niteliği taşıyacak yeni bir kuruluş olan Yüksek Adalet dıvanı’nca yürütülmesi öngörüldü.

Yüksek Soruşturma kurulu 7 temmuz 1960’ta Ankara’da göreve başladı ve işlerin hızla yürütülebilmesi için kendi bünyesinde alt komisyonlara bölündü.

Bu arada, sanıkların yaş ve durumları dikkate alınarak Türk Ceza kanununun 65 yaşını geçmiş olanlara idam cezası uygulanamayacağına dair hükmü (md. 56) M.B.K.’nce değiştirildi (11 temmuz 1960).

Sanıklar hakkındaki iddiaları mevcut ceza hükümlerine göre değerlendirecek olan Yüksek Adalet divanı üyeleri, 13 ekim 1960 günü Yassıada’ya götürüldü ve duruşmalar ertesi gün başladı.

Yüksek Soruşturma kurulunca yapılan çalışmalarda 19 ayrı dava dosyası düzenlenmişti:

1.Anayasanın ihlâli (devlet ve hükümet başkanlan dahil 405 sanık).

2.Köpek davası (C. Bayar, N. ökmen, nüfuzunu kötüye kullanma);

3.617 Eylül davası (C. Bayar, A. Menderes, bazı hükümet üyeleriyle ilgili sivil görevliler).

4.Bebek davası (A. Menderes, A. Aydan; gayrimeşru ilişki).

5.Vinylex davası (H. Polatkan; nüfuzunu kötüye kullanma).

6.Zimmet davası (H. Erkmen, Z. Mandal inci).

7.Arsa yolsuzluğu (N. ökmen).

8.İpar Transport davası (A. Menderes, F. R. Zorlu, H. Polatkan, M. Berk, A. İpar, döviz tahsisinde nüfuzu kötüye kullanma).

9.Değirmen davası (S. Yırcalı; nüfuzunu kötüye kullanma).

10.Barbara davası (R. Koraltan, H. Polatkan; Koraltan ailesi için bir mürebbiyenin Türkiye’ye getirilişinde Türk Parasının Kıymetini Koruma kanununa muhalefet).

11.Örtülü ödenek davası (A. Menderes, A. S. Korur; Başbakanlık örtülü ödeneğinin kullanılmasında yolsuzluk).

12.Radyo davası (A. Menderes, F. R. Zorlu, M. Sarol, E. Kalafat, C. Yardımcı,S.Yırcalı, A. Aker, H. Şaman; devlet radyosundan partizanca yararlanma).

13.Topkapı olayları davası (C. Bayar, A. Menderes; C.H.P. lideri İnönü’ye karsı suikast tertibi).

14.Çanakkale ve Geyikli olayları davası (A. Menderes ve D.P. Çanakkale milletvekilleri; bir C.H.P. soruşturma heyetine karşı silâhlı tertip).

15.Kayseri olayları davası (A. Menderes ve D.P. Kayseri milletvekilleri; İnönü başkanlığındaki C.H.P. heyetinin Kayseri’ye gidişinin engellenmesi).

16.Demokrat İzmir gazetesi davası (İzmir valisi ve İzmir D.P. yöneticileri; gazete idarehanesine yapılan toplu tecavüz).

17.27/28 Nisan İstanbul ve Ankara’da üniversite olayları davası (C. Bayar, A. Menderes, kabine üyeleri, iki ilin sıkıyönetim sorumluları ve bazı sivil görevliler; polis ve asker tarafından gençlere ateş açılması).

18.istimlâk yolsuzluğu davası (A. Menderes, bazı kabine üyeleri, İstanbul ve İzmir valileri ile İstanbul D.P. yöneticileri; arsa tahsisinde nüfuzu kötüye kullanma).

19.Vatan Cephesi davası (A. Menderes, R. Koraltan, bir kısım kabine üyeleri ve D.P. genel yönetim kurulu üyeleri).

Bunlardan Değirmen davası zamanaşımından düştü ve sanıkları hakkında herhangi bir işlem yapılmadı; kalan dosyalardan 17’si Anayasa davasıyla birleştirildi; bununla beraber dosyalar bu birleştirme çerçevesi içinde ayrı ayrı ele alınarak değerlendirildi.

Duruşmalara aralıksız olarak devam edildi; 203 günde toplam 1 033 saat süren 287 oturum yapıldı.

Yargılanan 592 sanıktan 228’i hakkında başsavcı tarafından idam cezası istenmekteydi.

Bu sanıklarla ilgili olarak 1 068 şahit dinlendi ve başından sonuna kadar basına ve halka açık tutulan duruşmaları, her gün özel bir vapurla Dolmabahçe’den Yassıada’ya götürülen ve akşamları geri getirilen 150 000 dinleyici takip etti.

Duruşmalar öncesinde ve süresince sanıklardan hastalananlar, ölenler oldu, ölen sanıklar şunlardı: Zakar Tarver (İstanbul milletvekili), Faruk Oktay (İstanbul emniyet müdürü), Yusuf Salman (İstanbul milletvekili), Gazi Yiğitbaşı (Afyon milletvekili), Lütfi Kırdar (İstanbul milletvekili), Nuri Yamut (İstanbul milletvekili), Kenar Akyüz (Bursa milletvekili).

Sanıklardan Konya valisi Cemil Keleşoğlu intihar etti (14 temmuz 1960); Celâl Bayar 25 eylül 1960 günü ve Adnan Menderes idam hükmünün kendisine bildirileceği 15 eylül 1960 günü intihara teşebbüs ettiler.

Yüksek Adalet divanının çalışmaları 15 eylül 1961 günü sona erdi: 15 kişi ölüm (Celâl Bayar, Adnan Menderes, Refik Koraltan, Fatin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan, Emin Kalafat, Agâh Erozan, Hamdi Sancar, Bahadır Dülger, Baha Akşit, İbrahim Kirazoğlu, Nusret Kirişçioğlu, Zeki Erataman, Osman Kavrakoğlu, Rüştü Erdelhun), 31 kişi müebbet hapis (Medeni Berk, İzzet Akçal, Celâl Yardımcı, Tevfik İleri, Vacit Asena, Kemal Biberoğlu, Hilmi Dura, Himmet ölçmen, Kemal özer, Necmettin önder, Selâmi Dinçer, Ekrem Anıt, Hüseyin Ortakçıoğlu, Reşat Akşemsettinoğlu,Necati Çelim, Sadık Erdem, Nuri Tokay, Mazlum Kayalar, Selâhattin İnan, Murat Ali Ülgen, Selim Yatağan, Muhlis Erdener, Enver Kaya, Rauf Onursal, Kemal Serdaroğlu. Hadi Tan, Cemal Tüzün, Samet Ağaoğlu, Sezai Akdağ, Ethem Yetkiner, Kemal Aygün), 418 kişi 20 yıldan 6 aya kadar değişen çeşitli hapis cezalarına mahkûm edildi; 123 kişi hakkında beraat ve 5 kişiyle ilgili davanın düşmesi kararı alındı.

İdam cezalarının M.B.K.’ince onaylanması önceden kararlaştırıldığı için bu konudaki dosyalar 15 eylül 1961 günü özel bir uçakla İstanbul’dan Ankara’ya gönderildi.

Komitede yapılan görüşmeler sonunda başbakan Adnan Menderes, dışişleri bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve maliye bakanı Hasan Polatkan hakkında ölüm cezalarının yerine getirilmesi, yaşı 65’i geçmiş bulunan cumhurbaşkanı Celâl Bayar dahil olmak üzere, aynı cezaya çarptırılan öbür 12 hükümlünün cezalarının müebbet hapse çevrilmesi kararlaştırıldı ve dosyalar aynı gün akşam saatlerinde tekrar Yassıada’ya gönderildi.

Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan 15 eylül 1961 gecesi, Yassıada’ya 45 km mesafedeki lmralı adasına götürüldüler ve 16 eylül 1961 günü sabaha karşı hükümler yerine getirildi; Adnan Menderes intihara teşebbüs ettiği için doktorların nezaretinde iyileşmesi beklendi ve 17 eylül 1961 günü o da bir hücumbotla İmralı’ya götürüldü ve ceza uygulandı; idam edilen bu üç kişi aynı yere gömüldü.

İdam cezalarının yerine getirilmesinden sonra Yassıada’nın boşaltılmasına başlandı; müebbet hapse mahkûm 43 kişi idam edileceklerle birlikte imralı’ya nakledilmişti (19 eylül 1961); hasta olan 8 hükümlü İstanbul’da askeri hastahaneye, 297 hükümlü Kayseri ve 113 hükümlü de Adana cezaevine götürüldü; sonradan İmralı’daki hükümlüler de Kayseri cezaevine nakledildiler.

Yassıada hükümlülerinden Necati Topçuoğlu (Afyon milletvekili), Tevfik İleri (Samsun milletvekili), Muhlis Erdener (İstanbul milletvekili), Kamil Tayşi (Diyarbakır milletvekili) cezaevlerinde öldüler.

Bu hükümlülerin affıyla ilgili çalışmalar 1962’de hızlandı ve İnönü başkanlığındaki koalisyon hükümetinin 16 ekim 1962’de çıkardığı ilk af kanunuyla, bütün cezalardan dörder yıl indirilmesi, yedi yıla mahkûm olanların şartlı olarak serbest bırakılmaları öngörüldü; bu hükümden 283 kişi yararlandı.

Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel de yetkisini kullanarak Refik Koraltan,Nedim ökmen, Rüştü Erdelhun, Selim Yatağan, Kemal Aygün, Agah Erozan, Namık Argüç, Dilâver Argun, Bahadır Dülger, Samet Ağaoğlu, Selâhattin İnan, Hilmi Dura ve İzzet Akçal’ı affetti; bunu takip eden günlerde adalet bakanı, Etem Menderes, Necati Çelim, Sadık Erdem, Enver Kaya, Celâl Yardımcı, Mükerrem Sarol, Hüseyin Fırat’ın cezalarının infazına ara verildiğini açıkladı; cezaevinde geçirdiği bir kalp rahatsızlığı sebebiyle 7 kasım 1964’te Celâl Bayar’ın da serbest bırakılmasından sonra, cezaevlerinde kalan Yassıada hükümlüleri sağlık kurullarından geçirilerek alınan raporlara istinaden serbest bırakıldılar; bu işlem 1964 ekiminde tamamlandı; 1966’da çıkarılan bir af kanunuyla kamu hakları geri verildi; 1969’da Anayasada yapılan bir değişiklikle seçilme hakları da tanındı, ama bu değişiklik Anayasa mahkemesince usul yönünden iptal edildi; bunun üzerine Anayasanın bu konuda kısıtlama getiren 67. maddesinin usulüne uygun olarak yeniden değiştirilmesi için çalışmalara devam edildi; 1973 başlarında henüz bir sonuca varılabilmiş değildi.

Bir cevap yazın