Balıkhane Köşkü | Ansiklopedik Bilgi |
Balıkhane Köşkü Mimari Özellikleri,Balıkhane Köşkü Sarayburnu ile Sinanpaşa Köşkü arasında büyük bir ahşap köşktü.
II. Abdülhamid’in Hariciye Nâzırı Mehmed Memduh Paşa hatıralarında buradaki “Balıkhâne”den şöyle söz etmektedir:
“Pederimden duyduğum vak’ayı anlatacağım.
Paşa, birinci sadrazamlıktan ayrıldığından, eski âdet üzere “Balıkhâne” denilen yere gönderilmiştir.
Bu yer Topkapı Sarayı ‘nın Gülhane meydanından ileriye doğru, deniz kenarında aşı boyalı, ahşap büyük bir bina idi.
Vazifelerinden uzaklaştırılan sadrâzamlar oraya gönderilirler, şâyet şehid edileceklerse, kendilerine kırmızı renkli kadehle, nefyedileceklerse de beyaz kâse ile şerbet verirlerdi.
Rauf Paşa, korku içinde dakikalarını geçirirken, affedildiği- müjdesi gelerek beyaz kâse ile şerbet verilmesinden sonra Sakız’a sürülmüş, bir süre sonra da affedilmiş ti.
Uzunca boylu, sevimli yüzlü olan Rauf Paşa’nın başına giydiği kallavi kavuk kendisine çok yaraştığından, affedilmesine sebep olmuştur.”
Memleket büyüklerinin soğuk ter döktükleri bu köşk, aynı zamanda Saray’ın mâbeyn dairesi idi.
Velâdet Kandili’nde burada Mevlîd okutulduğunu, îlyâs Efendi eserinde şu satırlarla belirtiyor: “Rebiülevvelin on ikinci perşembe gecesi Mevlid-i Şerif kandili yandığından, Silâhdar Ağa, hâk-i pây-i Hümâyûn’ dan bi’l-istizan cümle hasodalılarla ezandan sonra, Balıkhane mâbeyn-i Hümâyûnuna giderek kaidesi üzere hepsi dahili kuzûr-ı dâver-i devrân olıcak…”
Vasıf Tarihi, çavuşbaşı dairesinde öldürülen Türkmenzâde Hasan Paşa’dan bahsediyor: “Çavuşbaşı dairesinde katledilmek suretiyle mucib-i ibret oldu. ”
Yeni Saray’ın köşklerinden biri olan Alay Köşkü altında da idam hükmünün icra edildiğini yine Vâsıf Tarihi’nde şöyle kaydediyor: “Divân tercümanı Nikolaki’nin boynu, Alay Köşkü altında vuruldu.”
Balıkhâne Köşküne gönderilen idam mahkumlan arasında birçok paşa ve Dârüssaâde ağaları da vardır. Dârüssaâde Ağası, Mercan Ağa, Kasım Ağa, Anber Ağa bunlar arasındaydı.