Sadiler Kimdir | Ansiklopedik Bilgi |
Sadiler Kimdir,Beni Sa’d, Fas’ta devlet kuran hanedan (1544 – 1654).
XV. yy. sonlarında Portekizli ve İspanyolların, Kuzey Afrika ve Ispanya’daki müslümanlara karşı harekete geçmeleri üzerine bunlar da kendilerini korumak için dini gruplar halinde toplandılar.
Bu gruplardan biri Sus’ta (Fas’ın güneyi) yerleşen Beni Sad hanedanıydı.
Sadiler içinde atalarını Hasan bin Ebi Talib’e kadar çıkaranlar olduğu gibi, bazıları da Hz. Muhammedin sütannesi Halime’nin kabilesi olan Beni Sad kabilesinden olduklarını ileri sürerler.
Sadiler bu sebeple «şerif» unvanıyla anılır.
Sadilerin ilk hükümdarı Şerif Muhammed’dir.
Sidi Abdullah adlı bir din adamı tarafından Portekizlilere karşı savaşla görevlendirilen Muhamrned, bazı başarılar kazandı.
Fas’ta hüküm süren Vettasi sultanından yardım gördü.
Kısa zamanda kuvvetlenerek Sus’ta Sadiler soyunu kurdu (1509).
Haha ve Şeyazime’ye saldıran Portekizlilerle savaştı, ölümünden sonra yerine oğlu Ahmed arec geçti, kardeşi Muhammed’i kendine vezir tayin etti.
Bunlar Anfa’dan (Cazablanca) gelen hıristiyan altınlarına karşı Sus’un idare merkezi Tarudant’ta bir istihkam yaptırdılar.
Marakeş’i topraklarına kattılar (1524).
Fas’ta din adamları tarafından desteklenen bu iki kardeşin başarıları üzerine, Vettasi sultanı Muhamrned Murtukalı harekete geçti.
Saltan, Marakeş’i kuşattı; fakat alamadı.
Onun ölümünden sonra yerine geçen yeni Vettasi sultanı Ahmed bin Muhammed, Marakeş ve çevresinin yönetimini Şeriflere bıraktı.
Ancak Şeriflerin tekrar saldırıları üzerine onlarla savaşmak zorunda kaldı ve Bû Akba savaşında yenildi (1536).
Bir süre sonra Ahmed Arec ile Muhammed arasında anlaşmazlık çıktı.
Sus kabilelerinin çoğunluğu tarafından desteklenen Ahmed arec’in kardeşi Muhammed, ağabeyini sürgüne gönderdi, hıristiyanlarla savaştı.
Fonti (1541), Safi (1542) kalelerini ele geçirdi.
Marakeş halkı tarafından 1545’te sultan olarak tanındı; Vettasi sultanı Ahmed bin Muhammed’i Kaştala savaşında yendi.
Fas’ı ele geçirdi (1549).
Tarudant’a sürdüğü Vettasileri öldürttü.
1554 Yılında bütün Fas’ın sultanı oldu.
Türklere karşı İspanyollar ile birleşti.
Osmanlı padişahı Kanuni Sultan Süleyman onun bu siyaseti karşısında Fas’a bir ordu göndererek burayı işgal ettirdi.
Muhammed’in ölümünden sonra (1557) yerine oğlu Abdullah geçti.
Osmanlıların üstüne gönderdiği orduyu durdurdu.
Abdullah, 1574’te öldü.
Yerine oğlu Mütevekkil geçti.
Mütevekkil kısa süren saltanatı sırasında Osmanlılarla anlaşma yoluna gitti ve İstanbul’a bir elçi gönderdi.
Oğlu Muhammed başa geçtiği zaman amcası Abdülmelik ve Ahmed ona rakip oldu.
Abdülmelik İstanbul’a gelerek Osmanlılardan vardım istedi ve osmanlı kaptanı deryası Uluç Ali Paşa tarafından desteklendi.
Osmanlı devletinin Cezayir beylerbeyi Ramazan Paşa, padişahın emriyle amcası Abdülmelik’e toprak vermesi için Mütevekkil’i zoriadıysa da Mütevekkil kabul etmedi.
Bunun üzerine Miknasa’da yapılan savaşı kaybetti ve kaçtı.
Abdülmelik, Fas’a gelerek Beni Sad tahtına oturdu (1576).
Hükümdarlığı sırasında Osmanlılara tam bir bağlılık gösterdi.
Türk saray hayatının ve geleneklerinin etkisinde kalarak, osmanlı saray geleneklerini Fas sarayında uyguladı; osmanlı padişahtan gibi cuma ve bayram günleri alay ile namaza çıktı.
Portekizlilerden yardım alan Mütevekkil, Vad Mehazin’de Abdülmelik üzerine yürüdü, yapılan savaşta (Üç Kral savaşı) Mütevekkil ve Abdülmelik öldü.
Fas tahtına Osmanlıların desteğiyle Ahmed Mansur geçti (1588).
Ahmed Mansur Osmanlılarla barış siyasetini sürdürdü.
İspanyol ve Portekizlilerin Avrupa’da savaşmalarından yararlanarak Sudan’ın fethine girişti, ölümünden sonra üç oğlu arasında taht kavgaları başladı.
Osmanlıların desteklediği Zidan, Fas tahtını ele geçirdi.
Kardeşleri, Muhammed Şeyh ve Ebu Faris ile mücadele etti.
Sonradan Osmanlılar ile anlaşan Ebu Faris, Zidan’ı yendiyse de fas halkı Muhammed.
Şeyh’i sultan olarak tanıdı (1604).
Ebu Faris’in, yeğeni tarafından öldürülmesi üzerine taht kavgası iki kardeş arasında sürdü.
Zidan, aralıklı olarak üç kere Fas tahtına oturdu.
1627’de ölümü üzerine, üç oğlu Abdülmelik, Velid ve Muhammed Şeyh Asgar zayıf kişilikleri yüzünden osmanlı, İspanyol, hıristiyan ve faslı din adamlarının etkisinde kaldılar.
Bunlardan 1636’da hükümdar ilan edilen Muhammed Şeyh Asgar yalnız Marakeş yöresinde tanındı, ölümü üzerine yerine geçen oğlu Ahmed Abbas, saray nazırı Karrum Hac tarafından öldürülünce (1654) Fas’ta Beni Sad sülalesi son buldu.